Ezilenlerin Tarihyazımı, ezilenleri ezenlerin şu ya da bu kanadına bitiştiren ‘Jakoben’ veya ‘liberal’ Aydınlanmacı tarih anlayışını olduğu kadar, ezilenlerin kudret mücadelesine kör ezilenciliği de reddediyor.
Ezilenlerin ezilmişliklerini eylemli olarak reddetmelerinin, bilakis karşı-ezme pratiklerinin tarihini yazmaktır esas olan. Böylece, ezilmişliğini yaşayan, yok sayan, muhalif, gizlice direnen ve mızmız bir ezilencilik değildir bizim mirasını izlediğimiz; bizim izlediğimiz, ezilenin ezmeye kudretlendiğipratiklerin tarihidir.
Yiğitçe veya berbat yenilgilerimizin, tarihsel mirasımızın çoğunu oluşturduğu doğru. Fakat, yiğitlerimizin başarılı akınlarının, burçlarına bayraklarımızı gururla diktiğimiz kalelerimizin, özgür ve savaşçı ülkelerimizin de olduğunu görüyoruz geçmişimizde.
Çabamız, ezilenlerin tarihin karanlığına itilmiş, toprak altına gömülmüş mücadele mirasını, göndere çektikleri sancaklarıyla birlikte bugüne taşımak.
Kutsal sancaklarımız çoktu ve üzerlerinde çoğunlukla farklı şeyler yazıyordu.
Bu çalışma, kutsal sancakların her biri başka yazılarını bir üst-alfabeyle okumanın imkanlarını arıyor.