Devrimci bir seçim taktiği bahanesiyle HDP’den uzak durma politikası sosyal şoven bir sınıfsal, ideolojik-politik kimliğin bas bas bağırmasıdır. Sermaye ve faşizmin baskısının ürünü olan “Kürtlerle bir arada görünmemek” politikası, düpedüz politik özgürlük mücadelesinden kaçma politikasıdır.
Kemalistlerin yüz yıl önce kurdukları cumhuriyetin tarihsel sınırları tam da burada başlıyor. Milli Mücadele sürecinde seferber olan Türkler, devlet olarak örgütlenmeyi başardılar ve egemen ulus olarak tarihsel sürece dahil oldular. Ancak bugün yardım kampanyalarında seferber olan Türkler devletsiz, inançsız ve kahramansız bir varlık olma halini yaşıyorlar.
İhtilal seçeneğinden kafa olarak uzaklaştırılan garibanlara tek bir şık dayatılıyor: İntihar. Elbette bu intihar (çoğu zaman) kelimenin gerçek anlamıyla yaşamına son vermek anlamına gelmiyor. Bir insanî, sosyal, ekonomik, siyasal, felsefî varlık olarak kendi yaşamına son vermekten bahsediyoruz. Yani nefes alıp vermeye devam eden bir cenaze olmaktan. İş yerleri ve evleri kendi tabutları olan yığınlardan.
Türkiye seçime giderken elimizdeki örnek: Diktatör Marcos'un Filipinleri
Yazan Kamuran Kızlak
Türkiye, son derece kritik, ülkenin kaderini belirleyecek bir seçime (aslında bir referanduma) giderken Trump, Bolsonaro, Duterte gibi “yeni Faşist”lerin (Trumpgillerin) yönetimi ve sonlarıyla bir benzerlik kurulmaya çalışılıyor, onlarla karşılaştırmalar yapılıyor. Oysa bu eksik, belki de hatalı bir karşılaştırma. Kanaatimce, bir karşılaştırma yapmak için doğru örnek Filipinleri 1965-1986 arasında yöneten faşist diktatör Ferdinand Marcos ve kurduğu rejim.
Genellikle kapıyı çalan üç seçenekten birisi olurdu: Birinci seçenek komşu dolmuş şoförü Muharrem; ikinci seçenek kadim dostu Celal, üçüncüsü de siyasi polis…
Yanlış Anlaşılmış Bir Savaş: Evrim Teorisi ve İdeolojik İzdüşümü
Yazan M. Ateş KayaoğluFelsefeyi ve bilimi belli bir noktada konumlandırdık; konumlandırma işlemini din için yapmak daha zor. Din; ideoloji, politika ve felsefeye yayılmış bir üst yapı mıdır? Böyle bir yapıysa, Althusser’in dediği gibi Marksizm ile benzerlikleri vardır. Fakat bu durumda, dinin de Marksizm gibi bilimi içerdiğini mi söyleyeceğiz?
Çin Deneyiminin Işığında Geçici Bağlaşmalar ve Devrimci Taktik
Yazan Garbis AltınoğluBurada sunduğum verilerden de görülebileceği gibi Çin KP, çeşitli hatalarına ve sosyalist devrim perspektifinin zayıflığına rağmen Japon emperyalizminin Çin'i köleleştirme ve sömürgeleştirme girişimine karşı esas olarak doğru bir devrimci çizgi izlemiştir.
Covid-19, ABD için Çin'e karşı sağlam bir müttefik mi?
Yazan Kamuran KızlakAşağıda çevirisini verdiğim alıntı Çin’in Covid-19 mücadelesi hakkında Batı’nın dezenformasyon medyasının takıntığı tutumu ve bu tutumun altında yatan nedenleri ve Çin’deki gerçek durumu çok güzel açıklıyor.
Maraş katliamı, tekil ve mimarı sadece MHP olan bir faşist vahşet olayı değildi; o, ABD’nin, büyük sermayenin ve Kontrgerillanın ve onların küçük ortağı ve maşası olan MHP’nin, en azından 1977’den itibaren ülkeyi bir faşist darbe ortamına sürüklemek amacıyla giriştiği eylemlerin doruk noktasıdır
Strong’a göre, “Geçmişi onlar daha iyi bir geleceğin aracı olarak çözümlüyorlar. Bütün insani gelişmelerin, yalnız kahramanların savaşta can vermeleriyle değil, insanların haksızca ölümleriyle de çok pahalı bir şekilde satın alındığını biliyorlar.
Diğer...
İmparatorluğun Hedefindeki Ülkelerdeki Protestocuları “Desteklediğiniz” Zaman Aslında Yardım Etmiş Olmuyorsunuz
Yazan Caitlin JohnstoneBu propaganda kampanyaları yokmuş gibi davranamazsınız. ABD merkezli güç ittifakının üye ülkelerinden birinde yaşıyorsanız, destek ve dayanışma ifadeleriniz Latin Amerika, Asya veya Afrika'daki birinden geliyormuş gibi davranamazsınız.
İşte bizim 19 Aralık anlatımımız da '80' sonrası bu dönemden itibaren bir "tarih okuma"sı biçiminde olacak.
Filipinler Komünist Partisi Kurucu Başkanı Jose Maria Sison ile Söyleşi
Yazan kites Editorial Committee
Filipin Devrimi Web Merkezi (PRWC- philippinerevolution.nu), kites Yayın Komitesi (kites-journal.org) tarafından FKP Kurucu Başkanı Jose Maria Sison ile yapılan röportajı yeniden yayınlıyoruz. Röportajın tamamını aşağıda okuyabilirsiniz.
Çin halkının sabır taşını çatlatan "sıfır vaka" politikası
Yazan Kamuran KızlakKonuyla ilgilenenler özellikle son altı aydır Avrupa'nın neredeyse Covid'in adını bile anmadığını fark etmişlerdir. Resmi kaynaklar ne Covid önlemlerinden bahsediyor ne de vaka sayılarından. AB'nin kulağının üstüne yattığını söylemek pek yanlış olmaz.