Sunuş ve Çeviri:
Anahid Hazaryan
Emperyalizmin uzantısı olan küreselleşme, her ne kadar parlak sözlerle süslenmeye çalışıldıysa da, dünyada yoksulluğun hızla artması, uluslararası finans piyasalarındaki spekülatif girişimlerin Asya gibi bölgelerde ekonomileri çöküşün eşiğine getirmesi, çevreyle uyumlu bir üretim anlayışının göz ardı edilmesiyle doğal dengelerin yaşamı tehdit edecek şekilde hızla bozulması gibi sistemde kötü kokular yayan bir dizi sorun, kapitalizmin maskelerinin birer birer düşmesine neden oldu.
Bu arada, küreselleşmeye karşı gittikçe artan öfke, artık her uluslararası zirvenin korkulu rüyası olan anti-globalizasyon eylemlerinin patlak vermesine yol açtı. İlk kez Seattle’daki Dünya Ticaret Örgütü (WTO) toplantılarında tüm dünyayı şaşkınlığa uğratan hareket, ‘kapitalizm varsa biz de varız’ mesajını verdi; Küba lideri Fidel Castro’nun sözleriyle, “zengin ülkelerin yetkililerini neredeyse uzayda toplantıya zorlayacak” bir noktaya vardı. Tüm dünyada, zenginlere öfke duyan grupları bir araya getiren ve “küresel kapitalizme” karşı “dünyada insanca yaşam” sloganıyla kendi küresel alternatifini üreten bu akım, çevrecilerden feministlere, barışçı sivil toplum örgütlerinden radikal solculara, Marksistlere ve anarşistlere uzanan geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Ancak eylemciler arasında, özellikle de, reformla yetinmeyip sistemde radikal değişimler talep eden ve “demokratik Marksizm” anlayışını benimseme çabasında olduklarını söyleyen anarşist Kara Blok grubu önde geliyor. En son, Cenova’da düzenlenen ve İtalyan genci Carlo Giuliani’nin ölümüyle sonuçlanan geniş çaplı gösterilerde bu grubun önemli bir güç odağı haline geldiği gözlendi.
Aşağıda bir Kara Blok üyesinin, grubun amaçlarıyla ilgili görüşlerini yansıttığı metinde de “demokratik Marksizm”e vurgu yapması dikkat çekiyor. Ayrıca, Seattle gösterileri öncesinde, “ABD Kuzeydoğu Özgürlükçü Komünistler Federasyonu”nun (Federation des communistes libertaires du Nord-Est Americain) yayımladığı Kara Blok’la dayanışma bildirisi, İtalyan “Komünist Anarşistler Federasyon Kuruluşu”nun (Constitution of the Federation of Communist Anarchists) açıklamaları, sistemi hedef alan bu yeni kitlesel hareketin anarşizmle Marksizmi birleştirme çabasında olduğunu gösteriyor denilebilir.
