Ana SayfaKürsüHasan Cemal, Cengiz Çandar ve Yeşil Sol Parti

Hasan Cemal, Cengiz Çandar ve Yeşil Sol Parti

 

Bugüne kadar hayatımda CHP’ye hiç oy vermedim. Radikal zamanlarımda müzmin bir boykotçu ve anti-parlamenteristtim. 1990’lardan itibaren müesses nizam partilerine alternatif HDP geleneğini attığımız oya değecek bir parti olarak gördüm. Şimdiye kadar genel çizgisine ters, hatta ileride kendisine düşmanlık edecek kişileri vekil seçtirmesi kendi bileceği iş olduğu için hariçten gazel okuma densizliğine düşmedim.

Fakat Cengiz Çandar ve Hasan Cemal gibi hem dönek hem solculukla bir alakası olmayan hem de toplumda bir karşılıkları bulunmayan tiplere adaylık önerisi bir seçmen taraftar olarak üzerimde soğuk duş etkisi yaptı. İkisinin de HDP milletvekilliğine davet edildiklerini duyunca, suratıma iki çürük yumurta fırlatıldığı hissine kapıldım.

Kim oldukları bilindiği için fazla uzatmayacağım. Aynı dönemlerde Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Ankara solu çevrelerinde bulunduğumuz için yakından tanıdığım bu adamlar üzerine birkaç söz etmeyi gerekli görüyorum.

Kimdir Hasan Cemal? Devrim gazetesinde Yazı İşleri Müdürlüğü yapmış bir Doğan Avcıoğlu müridi. 12 Mart darbesiyle birlikte sol cunta hayali yatınca 180 derecelik bir dönüşle liberal solu seçti. Geçmişine hemen bir çizik atarak düzen gazeteciliğine soyundu. Cumhuriyet’ten sonra çalmadığı kapı kalmadı: Günaydın, Sabah, Milliyet vs. Sicilinde Kenan Evren ve Turgut Özal sempatizanlığı, AB’cilik, “yetmez ama evet”çilik, AKP’cilik (Tayyip Erdoğan’ın “Hasan ağbi”si) dahil ne ararsan var.

Liberal adam kendini uyanık ve kurnaz sanır, fikri kuvvetiyle aşırı sağın büyük partilerini bile kendi özlemlerini gerçekleştirecek araç yapabileceği hayaline kapılır. Güya “Hasan Ağbi” Tayyip Erdoğan’ı etkileyecek, Erdoğan Türkiye’yi AB’ye üye yapacak, AB’de Türkiye’ye demokrasi getirecekti. Gele gele faşizm gelince derin bir hayal kırıklığı yaşadı ve koyu muhalif kesildi. Ama tekrar etmeye doyamadığı gibi AKP’ye değil, “tek adam”a karşıydı. Abdullah Gül ve şimdiki AKP kadrosuna bir itirazı yoktu.

Hasan Cemal aynı zamanda bir yalancı ve müfteridir. Bu biraz kişiselliğe (grupsal) kaçacak olsa da değinmeden geçemeyeceğim. Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım adlı kitabında, mensubu olduğum Basın Yayın Komünü’nü, Doğan Avcıoğlu’nun Devrim dergisinin “vurucu gücü” olduğunu iddia etti. Hayatı boyunca devrimci olmamış, sıcak sudan soğuk suya elini sokmamış paşa torunu Hasan Cemal’in, süreç içerisinde Türkiye devrimci hareketinin en radikal devrimci gruplarından birine dönüşecek Basın Yayın Komünü’ne çamur atması büyük bir haksızlıktı. Zamanın modasına uyarak bizi ve başka devrimci grupları darbeci göstererek devrimci hareketle arasına mesafe koyuyor, sağ basına ve AKP’ye kendini kabul ettirmeye çalışıyordu.

Cengiz Çandar’a gelince “Al birini, vur ötekine” demekten başka söz bulamıyorum. Doğu Perinçek’le birlikte yola çıktı. Kısa süreli TİİKP (Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi) Merkez Komitesi üyeliğinin ardından önce Filistin’e, sonra İsveç’e kaçtı. Türkiye’ye dönünce Vatan gazetesinde dış haberler sorumluluğu ve dış politika yazarlığı yaptı. Gazeteciliği ve Arafatçılıkla iştigal ettiği bu yıllar ilericilikte tutunabildiği en son dönemdir.

İnsan hiç olmazsa bir kere döner, Çandar dönmeyi alışkanlık haline getirdi. Orta öğrenimi sırasında (Talas Amerikan Okulu ve Tarsus Amerikan Koleji) Amerikan özentili, 1968 döneminde anti-Amerikancı ve Perinçekçi, sonra birkaçar yıllık aralarla Arafatçı, Humeynici, Turgut Özalcı (danışmanı ve yakın dostu). Sıkı RTE’ci, Osmanlıcı, Sabetayist, Fethullah Gülenci ve Amerikancı. Ve Hürriyet, Cumhuriyet, Güneş, Sabah, Yeni Şafak’ta yazar. Hep sağa gitmeyi çok sevdi.

Amerikan Dış İşleri Bakanlığı ve NATO karargahının değişmez seminercisi. Bir nevi danışman ya da raportör. Köşe yazılarında ABD Ortadoğu politikası sorumluları, Pentagon yetkilileri ve CIA ajanları ile utanç verici görüşmelerini ballandıra ballandıra öyle bir anlatışı vardı ki, az buçuk sola bulaşmış bir insan, eline milyonların kanı bulaşmış canilerle nasıl böyle ahbaplık yapabilir aklım almıyordu. Yıllar boyunca ABD’nin gayri resmi Ortadoğu ve Türkiye temsilcisiymiş gibi yazılar yazdı. Uzatmayalım; solcu desen solcu değil, liberal desen doğru dürüst liberal değil. Türk milliyetçisi bile değil, biraz kozmopolit biraz Amerikan milliyetçisi. Çıkarı neyi gerektiriyorsa artık.

Hasan Cemal ve Cengiz Çandar gibilerden sola hayır gelmez. Dün ANAP’çıydılar bugün değiller, dün AKP’ciydiler bugün değiller, bugün HDP’ci olurlar yarın olmazlar. Dönek enerjisini dönmekten alır, bir davaya hizmetten değil.

Sözüm HDP’ye değil, Hasan Cemal’e ve Cengiz Çandar’a. 1990’ların başlarında Kürt hareketinin yayın organlarında bizlere “sömürge solu” dendiğinde üzülmüş, İsmail Beşikçi ve Yaşar Kaya’nın da koğuşumuzda bulunduğu Ulucanlar Cezaevi’ndeki arkadaşlarıma bu tabirin haksız ve abartılı olduğunu söylemiştim. Zira Kürt halkı özgür olmadan Türk halkı, Türk halkı özgür olmadan Kürt halkı özgür olamazdı. Tek tutarlı politika halkların kardeşliği ve enternasyonalizmdi. Zamanla “Türkiyelileşme” politikası izlenerek doğru yönde bir adım atıldı. Bu, Türkiye solunun Türk milliyetçiliğinin etkilerinden uzaklaşmasında da etkili oldu.

Türkiyeli devrimciler olarak kusurumuz çoktur, ama “sömürge solu” sözünü hak etmiyorduk. Bir “sömürge solu” elbette vardı, ama o biz değildik, Doğu Perinçek, Hasan Cemal, Cengiz Çandar ve onun gibilerdi. Bir zamanlar yakından tanıyan biri olarak Doğu Perinçek konusunda naçizane uyarılarda bulunmuştum. Şimdi de Amerikancı Kürt politikasının uzantıları için aynı şeyi söylüyorum. Kimse beni Kürt meselesinde liberallerden fersah fersah geride olan ulusal solcularla karıştırmasın.

Perinçek’in ulusalcı, ötekilerin liberal olması kimseyi yanıltmasın; ulusalcının ve liberalin kökü aynı burjuvazidir. Tıpkı bir kâğıdın ön ve arka sayfası gibi. İnanmayan geriye doğru gidip “Beyaz Aydınlık”çıların listesini kontrol edebilir; bir tarafta Doğu Perinçekçiler, öteki tarafta Cengiz Çandar ve benzerleri. Türk solu mamulü en gelişmiş ulusalcılar ve liberaller bu fabrika mamulüdür. Vatan Partililer, Halil Berktay, Şahin Alpay, Oral Çalışlar… Bir de eski TKP kanadı var tabii.

https://sendika.org/2023/04/hasan-cemal-cengiz-candar-ve-yesil-sol-parti-682168/

Yazarın Diğer Yazıları

Aynı kategoriden yazılar