
Kamuran Kızlak
Türkiye seçime giderken elimizdeki örnek: Diktatör Marcos'un Filipinleri
Türkiye, son derece kritik, ülkenin kaderini belirleyecek bir seçime (aslında bir referanduma) giderken Trump, Bolsonaro, Duterte gibi “yeni Faşist”lerin (Trumpgillerin) yönetimi ve sonlarıyla bir benzerlik kurulmaya çalışılıyor, onlarla karşılaştırmalar yapılıyor. Oysa bu eksik, belki de hatalı bir karşılaştırma. Kanaatimce, bir karşılaştırma yapmak için doğru örnek Filipinleri 1965-1986 arasında yöneten faşist diktatör Ferdinand Marcos ve kurduğu rejim.
Covid-19, ABD için Çin'e karşı sağlam bir müttefik mi?
Aşağıda çevirisini verdiğim alıntı Çin’in Covid-19 mücadelesi hakkında Batı’nın dezenformasyon medyasının takıntığı tutumu ve bu tutumun altında yatan nedenleri ve Çin’deki gerçek durumu çok güzel açıklıyor.
Çin halkının sabır taşını çatlatan "sıfır vaka" politikası
Konuyla ilgilenenler özellikle son altı aydır Avrupa'nın neredeyse Covid'in adını bile anmadığını fark etmişlerdir. Resmi kaynaklar ne Covid önlemlerinden bahsediyor ne de vaka sayılarından. AB'nin kulağının üstüne yattığını söylemek pek yanlış olmaz.
ÇKP'nin 20. kongresinden izlenimler-II: Çin-ÇKP’yi liberallerden öğrenmek
Memleketteki sosyalist solun Çin ve ÇKP’ye bakışında liberallerin-liberal tezlerin etkisinin sanılandan fazla olduğuna dair bir kanaat taşıyorum. Örn. BirGün gazetesinde yazdığım bir yazının Twitter mesajının altına (BirGün’ün Twitter hesabı) kendini sosyalist olarak tanımlayan ve sosyalist basında yazan biri “Xi Jinping bunu beğendi” diye yorum yazmıştı. Oysa, kullanılan lümpen dilin ayıbı bir tarafa, Çin-ÇKP hakkında bütün bildikleri liberallerin anlattığı distopyadan ibaretti.
Çin Komünist Partisi'nin 20. kongresinden izlenimler-1
Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 20. Kongresi (16-22 Ekim 2022) yerinde izlediğim üçüncü kongre. 2012'deki 18. Kongreden aklımda Hu Jintao'nun görevinin sona ermesi dışında pek bir şey kalmadı.
Hu Jintao’yu zorla salondan çıkaran Batı’nın dezenformasyon medyası
ÇKP’nin (ve sistemin) siyasi-ideolojik olarak liberalleşmesi hatta liberalliğe kapı aralaması bile Deng’in kitabında yoktur. Çırakları olan Jiang ve Hu, ustaları Deng’i işte bu siyasi-ideolojik liberalleşme konusunda geçtiler.
Çin’e oryantalist bakış ya da Çin’i anlamama kılavuzu
ÇKP kaynaklarında tanımlandığı haliyle, yaşanan sanayileşme atılımı gerçekte devam etmekte olan sanayi devrimi sürecidir. Çin’in sanayileşmesi “makine üreten makinelerin de üretildiği” bir sanayileşmedir; Çin, emperyalist ülke firmalarının montaj üssü değildir. Bu nedenle, bu yazıda sanayileşme ve sanayi devrimi aynı anlamda kullanıyorum.
Ukrayna’dan Tayvan’a “Yeni Dünya Düzeni” 3: Barışçıl yeniden birleşme
ÇKP ileri gelenleri bunun Tayvan halkının gururunu kıracağını, kırgınlık yaratacağını, Çin’i halk gözünde işgalci durumuna düşüreceğini ve bu yüzden gerçek bir çözüm olmayacağını düşünüyorlar.