
Ali Ekber Kaypakkaya
Karsız Kış, Zifiri Gece
Genellikle kapıyı çalan üç seçenekten birisi olurdu: Birinci seçenek komşu dolmuş şoförü Muharrem; ikinci seçenek kadim dostu Celal, üçüncüsü de siyasi polis…
Bir Yaşam Öyküsünün Işığında Felsefi Çıkarsamalar
Çocukluğum, ergenliğim ve gençliğim (12 Eylül Askeri Darbesi’nin ezilenler üzerinde yarattığı korku ve yılgınlık nedeniyle) görece tecrit ortamında geçti. Liseyi okuduğum yıllarda, uzun okul yolunu birlikte yürüdüğümüz sınırlı sayıda arkadaşımla güncel politik konuları, okuduğumuz kitapları coşkulu bir şekilde tartışırdık.
Faşizm ve Delilik
Modern kapitalist sistemin toplumsal yaşamda meydana getirdiği köklü değişimler, kapalı köy ekonomilerinin kabuklarının kırılmasına, kırsal nüfusun büyük bir bölümünün topraklarını bırakıp kentlere akmasına yol açmış, palavracılarıyla, yalancılarıyla, hırsızlarıyla ve delileriyle bu kültürel varoluş tarzı kentlerin varoşlarında eriyip gitmişti.
Kutsallarını Afiyetle Yediğimiz Hindulara Ayıp Olmuyor mu?
[...] bir kez daha sormak gerekmiyor mu: Geçmişin mağdur edilmiş, ezilmiş mazlumları; gelecekte egemen olduklarında yeni zalimler mi olacak? Tarih tekerrür mü edecek?
Tarih Üzerine Bir Deneme
Bu aklın varacağı yer, “asi” olan herkesin “toplumsal huzuru bozmak”tan sorgusuz sualsiz tarihin çarmıhına gerilmesi olacaktır.
Haydar: Kırılgan Bir Yaşamın Tragedyası
Bu seçeneksizliğe ailemizden ilk itiraz edendi İbrahim. Gerçeklerle ütopyanın çatıştığı noktada, ayaklarını kendisini var eden topraklara sağlam basarak, “gerçek”lerin bir kader değil, değiştirilebilecek bir veri olduğunu gösterdi.