
Garbis Altınoğlu
‘Post-Devrimcilik Dönemi’ Başlıklı Yazı Üzerine
Mevlana Celaleddin-i Rumi: Dünya ve Türkiye Burjuvazisinin Sevgilisi
12 Eylül 1980 ile 15 Temmuz 2016’yı karşılaştırmak
Son çözümlemede ya da orta ve uzun erimde, sadece devrimci ve ilerici güçleri ezmekle yetinmeyen bugünkü iktidar, 12 Eylül darbesinden ve darbecilerinden -ve Fethullahçılardan- daha tehlikeli olma potansiyelini taşımaktadır.
Osman Kavala'yı 'Savunmak'
Komünist bakış açısı, herkesin, ama herkesin âdil ve açık yargılanmasından, her suçlanan kişinin savunma hakkını sonuna kadar kullanabilmesinden vb. yana olmayı gerektirir.
50. Yılında 27 Mayıs Tartışmalarına Aykırı Bir Katkı
“27 Mayıs hareketine önderlik eden ve sonunda iktidarı ele geçiren sınıf, CHP’ye hâkim komprador büyük burjuvazi ve toprak ağaları kliğidir. Orta burjuvazi onun peşinde yedek kuvvet olarak yer almıştır.” (Kaypakkaya, Seçme Yazılar, s. 75.)
Avrupa Türkiyeleşirken...
Fransa ile Türkiye gibi tarihsel evrim ve arkaplanları birbirininkinden çok farklı olan ülkeleri karşılaştırmak ve bundan yersiz ve hatalı bir burjuva demokrasisi övgüsü çıkarmak gibi, Türkiye işçi sınıfı ve halklarının devrimci potansiyelini küçümsemek ve görmezden gelmek de yanlış olacaktır.
İran Konusunda Karışık Kafalar
ABD'nin ve Batı Avrupa'nın Ortadoğu politikasında belirleyici faktör İsrail'in “güvenliği”dir. Ve İsrail'in “güvenliği” zayıf ya da daha iyisi -Şah Pehlevi döneminde olduğu gibi- “İsrail-dostu” bir İran'ın varlığını gerektirir.
Garbis Altınoğlu'nun Aydınlıkçılara Devrimci Yanıtı
Garbis Altınoğlu, bu karşı-devrimci kampanyaya, illegal koşullarda faaliyet yürüten bir komünist olarak, mensubu olduğu TKP-ML Hareketi’nin yayın organı olduğu kabul edilen Halkın Birliği gazetesinin 28 Mart 1978 tarihli 31. sayısında yanıt vermişti.
Aşağıda sunduğumuz bu metinde, Garbis Altınoğlu’nun, nesnellik satırından kendini hiçbir şekilde sakınmayan açık ve tok tutumu, yüksek etik değeri bir kez daha görülüyor.
Quo Vadis AKP Türkiyesi?
Erdoğan kliğinin burada detaylarına girmeyeceğim bir dizi olumsuz eylem ve pratiği ve bu eylem ve pratiklerinin birer parçasını oluşturduğu stratejisi acaba kime, hangi sınıf ya da kliklere, hangi siyasal güçlere yarıyor?
Çözüm için hazır olmak
Öcalan'ın Türk-Kürt sorununun, devletin daha makul ve serinkanlı davranmasıyla çözülebileceği masalını bir kez daha yinelediği görülüyor. Oysa tarihsel deneyim bu yaklaşımın doğru olmadığını yeniden ve yeniden göstermiş bulunuyor. 20 yıl öncesini anımsayalım.