Ana SayfaKürsüDevrimin yılmaz emekçisi Muharrem Usta’yı yitirdik

Devrimin yılmaz emekçisi Muharrem Usta’yı yitirdik

 

 

1939’da bir ‘azab’ın oğlu olarak Antep’in Seve köyünde doğdu.

15 yaşında, Suriye ile Türkiye sınırına döşenmiş mayın tarlasında kalan arkadaşını sırtına alan çocuk, yoldaşlık ruhu ile devrim ve sosyalizm mücadelesini bir ömür boyu sırtlandı.

Komünizmi, Suriye’de karşılaştığı komünistlerden duydu ilk kez.

1960’larda TİP’in (Türkiye İşçi Partisi) Antep’teki kuruluşunda yer aldı. O yıllarda toprak işgallerinden örgütsel çalışmalara kadar her alanda vardı. ‘60’ların sonlarında yükselen devrimci dalganın uzağında duramazdı.

O yıllarda, Filistin mücadelesine katkı için giden Türkiyeli devrimcilere rehberlik etti ve onları Filistin Halk Kurtuluş Cephesi saflarına ulaştırdı. Bunlardan biri Faik Bulut’tu.

1971-72’de Kaypakkaya’nın öncülük ettiği komünist devrimci kopuşun saflarında yer aldı. Aylarca evinde sakladığı “Musa”nın İbrahim Kaypakkaya olduğunu, komünist devrimci önderin ölümünden üç ay sonra gördüğü bir fotoğraftan anlayacaktı. Köylü kasketli o kült resim, “Musa”nın “Usta”sından aldığı izinle çektirilmişti. “Usta” bizim Muharrem Usta’dan başkası değildi.

O gün tutkulu bir acıyla ağladı.

12 Eylül 1980’deki darbeye kadar kesintisiz bir şekilde örgütlü mücadele yürüttü. Bir işçi önderi olarak sendikal çalışmalarda yer aldı. Maraş katliamında Alevi halkın yardımına koşanlardandı. Aralarında Garbis Altınoğlu’nun da yer aldığı çok sayıda profesyonel devrimciyle çalıştı.

12 Eylül işkencehaneleri ve zindanlarında İbo’nun yoldaşı olduğunu kanıtlayan oydu. Hapishane sonrası örgütlü faaliyete kaldığı yerden devam etti. 1990’larda işkenceli sorgulardan başı dik çıktı. Ser verip sır vermeme bayrağını her seferinde göndere çekti.

Kürt halkının devrimci mücadelesinin gerçek bir yoldaşı, dayanışmacısıydı.

Ömrü boyunca politik mücadelenin kesintisiz neferi olmakla kalmadı. Uzun yılların yıprattığı nicelerine günlük yaşamdaki sapasağlam duruşuyla bir mihenk taşı oldu. Devrimi göremeden uzun bir devrimci ömür sürmeyi başardı.

Muharrem Şarklı, 14 Nisan’ı 15’ine bağlayan gece sessizce ayrıldı aramızdan.

Geçen gece göklerde kayan kızıl yıldız oldu.

Koca çınarımız, ustamız, vicdanımız, hafızamız, yüz akımızdı.

Hatıranı yaşatmak boynumuzun borcu. Rahat uyu ihtilalin oğlu.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Aynı kategoriden yazılar