Ana SayfaKürsüFaşizm, Bonapartizm, Sezarizm

Faşizm, Bonapartizm, Sezarizm

 

İçinde bulunduğumuz siyasi rejim hakkında birçok şey söylenmektedir. Rejimin ‘faşist’ ve ‘bonapartist’ şeklinde nitelenmesi özellikle sol camiada sıkça dile getirilmektedir. Şimdi bu kavramlara ‘popülizm’ kavramı da eklenmiştir. Bütün bu kavramlar çeşitli mecralarda bolca kullanılmaktadır. Fakat bu kullanımlar genellikle tarihi ve politik nitelikleri yok saymaktadır. Böyle olunca da verilecek mücadeleyi miyoplaştırma tehlikesi taşımaktadır. İşte bu konjonktür içerisinde ortaya ‘sezarizm’ kavramını atıyoruz. Bu kavram, Gramsci tarafından oldukça kısa ve net olarak ortaya konmuştur. Bu kısalık ve netlik kavramın vülger bir kavram olduğu anlamına gelmemektedir. Gramsci, sezarizmi bir felaket dengesi olarak tarif etmektedir. Sezarizm en temel anlamda yönetme yeteneğini kaybetmiş bir rejim, güçsüzleşmiş bir yönetim mekanizması, rıza imal edememeye başlayan bir devlet anlamına gelir. ‘Sezar’ şahsında bir görüngüsel hakem altında, bu hakemin egemenliğini kabul eden devlet içi klikler barış yaparlar. Barış yapan bu klikler aslında ideolojik olarak birbirleriyle hiçbir şeklide anlaşamayacak klikler de olsalar, devletli statüleri ile devletlerini kaybetmemek için bu barışa razı olurlar. Bir süreç olan sezarizm, değişik şekiller alsa da eninde sonunda bir sezarın hakemliğine dayanır.

Peki mevcut Türkiye siyasi rejimi hakkında yapılan faşist ve bonapartist nitelemelerinin yanında sezarizme değinmemek ne kadar doğru? En azından doğru bir niteleme yapmak için bile bu kavramı ele almak gerekli değil mi? Sezarizm ile ilgili yapılacak tartışma mevcut rejimin niteliğine dair daha teorik temelli bir tartışma açma olasılığının yanı sıra, faşizm ve bonapartizm nitelemelerine dair teorik/tarihsel açıklamalar yapılmasına imkan verebilecektir. Bütün bunların, sezarizmin mevcut rejim için uygun bir niteleme olmadığını göstermek için yapılması bile teorik tartışma ortamına katkı sağlayacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları

Aynı kategoriden yazılar