Tvit’ler

 Tvit’ler
(Seçmeler)
04 Şub 2019: HDP’yi beğenmeyen, CHP’ye de kendilerine yüz vermediği için kırılan sosyalistler, bazı mahallelerde “güç” olabilir: Muhtar adayları çıkarsınlar. İktidara en aşağıdan yürürler.
04 Şub 2019: Türkiye’de HDP’den başka demokrat “güç” yoktur. HDP’nin çok kusuru vardır ama ülke ölçeğinde başka solcu bulunmamaktadır. Güç olmaya çalışan onlarca “güçsüz” vardır ve terimlerle oynanmamalıdır.
04 Şub 2019: Sandıktan ve seçmenden başka seçeneği olmayan bir oluşuma “komünist” denebilmesi, bu ülkenin komünist devrimcilerinin alnının karasıdır.
04 Şub 2019: “Komünist” adı, Leninizmin büyük devrimci tarihini simgeler. Komünist adını taşıyan bir parti, bir ülkenin tüm nüfusuna ve hele tüm seçmenlerine hitap edemez. İnsanların bir kısmını düşmanlaştırmayan komünist olamaz.
04 Şub 2019: Dört sosyalist güç bir araya gelmiş ve biz de varız, demişler! Üç doğru var burada: Dört sayısı, sosyalist oldukları ve bir araya geldikleri. Ama iki de yanlış var: “Güç” oldukları ve “var” oldukları. Bu iki yanlış, üç değil üçyüz doğruyu götürür.
http://sendika63.org/2019/02/emep-halkevleri-tip-ve-topten-yerel-secim-aciklamasi-istanbula-sahip-cikiyoruz-528933/
31 Oca 2019: Marx: “Çevresindeki halkın yoksulluğunun amansız çığlığını sık sık duymak zorunda kalan herkes, düşüncelerini en zarif ve en yumuşak görüntülerle dile getirebileceği estetik inceliği hemen kaybeder.”
31 Oca 2019: Lenin: “Yeni bir şey söylediğine inanan inançlı herkes ‘ateşli’ bir üslupla yazar ve görüşlerini yüreklilikle belirtir ve savunur. Ancak iki tarafı idare edenler ‘ateşli’ üsluptan yoksundurlar…”
29 Oca 2019: Baş düşman, adı üstünde “baş”ta gelen düşmandır. Öncelikli hedef olmayan düşmanlar dost olmaz bu durumda. Görece bir güce erişmiş bir devrimci hareket, öteki düşmanı tecrit eder. Bazı momentlerde, bağımsızlığın ve kimliğin tanınması koşuluyla ittifak bile kurabilir.
29 Oca 2019: HDP, muhataplarından “resmi” bir karşılık isteyecek kadar güce sahip bir partidir. “Çözüm süreci”nin resmi aşamaya getirilmesinin tarihsel önemi de buradaydı. Aksi halde, Kürtler, Tayyip’i geriletmez ve CHP’yi güçlendirmez, sadece varlıklarını bu konjonktürde buhar etmiş olur.
29 Oca 2019: CHP ve İyi Parti, bırakın “demokrasi”yi, Kürtlerin adını anmayı bile kendileri için bu kadar tehlikeli görürken, HDP’nin “fedakarlığı” suya yazılır sadece. Ne demokrasi için bir faydası olur, ne de CHP’lileri demokratlaştırmaya… Devran süregeldiği gibi döner.
29 Oca 2019: HDP, bazı büyük kentlerde aday çıkarmamasını “Demokrasi için fedakarlık” olarak gerekçelendirdi. Nerede bu demokrasi? CHP’de mi, İyi Partide mi? Kürtler, adresi belirsiz demokrasiyle mektuplaşacak aşamayı çoktan geçti.
24 Oca 2019: Oysa, SMF’nin resmi anlayışı ülkesel gerçeğe göre politika izlemeyi öngörürken, Kürdistan Özgürlük Hareketinin resmi anlayışı yerelin özgüllüğünü özel olarak dikkate almayı öngörmektedir.
24 Oca 2019: Dersim’de yerel seçimlerle ilgili çok olumsuz bir tablo oluştu. Sosyalist Meclisler Federasyonu ülkesel dengeleri gözetmiyor, Kürdistan Özgürlük Hareketi bölgesel özgüllükleri gözetmiyor.
24 Oca 2019: Emperyalizm çağında tek düşmanın emperyalist ülkeler olduğu görüşü Leninist emperyalizm anlayışının karikatürüdür. Bunu, Rojava’da karmaşık ilişkiler ortamında da gördük. Bugün Venezuella ile Türkiye bağlaşmasında da görüyoruz.
24 Oca 2019: Erdoğan Türkiye’si ile Maduro Venezuella’sı arasında bir bağlaşıklık vardır ve bu, devrimciler için bir sorundur. Venezuella’nın Erdoğan’ın elini reddetmesi gerekmiyor. Ve dünyanın dört bir yanındaki devrimciler de Venezuella’da ABD operasyonuna karşı eylemli olarak durmalıdır.
24 Oca 2019: Venezuella’da ABD operasyonel bir düşmandır, ama Türkiye’de ABD henüz öyle değildir. Türkiye’de operasyonel düşman devlet aygıtına egemen olan güçtür.
24 Oca 2019: Liberal solculuk, fiziksel şiddet ile “sembolik şiddet” arasındaki kategorik ayrımı ortadan kaldırarak fiziksel şiddetin özgül ve indirgenemez farkını nasıl ortadan kaldırıyorsa, devlet solculuğu da emperyalizm ve savaş kavramlarını boşaltıyor.
24 Oca 2019: Doğu Perinçek’e göre Türkiye bugün ABD’ye karşı bir savaş yürütmekte ve bu yüzden Tayyip Erdoğan’la ittifak kurmak gerekmektedir. Perinçek, liberal solcuların “şiddet” kavramını anlamsızlaştırmasına benzer şekilde “savaş” kavramını anlamsızlaştırıyor.
24 Oca 2019: Açık ya da yakın işgal tehdidi altında olmayan bir üllkede emperyalist bir ülke baş düşman olamaz. Türkiye’de baş düşman ABD değil, devlet aygıtına egemen güçtür. Venezuella’da ise muhtemelen açık operasyonlar yürüten ABD’nin konumu çok farklıdır.
24 Oca 2019: Devrimciler, uzak ve dolaylı düşmanı değil karşılarındaki somut gücü “baş düşman” olarak saptar ve mızraklarının sivri ucunu ona yöneltirler.
24 Oca 2019: “Emperyalizm” kavramının jeo-politik niteliği ve “devrim”in tek ülkede başlayacağıdır buradaki kavranılacak halka. Emperyalizm çağında devrimcilerin tek düşmanı emperyalistler değildir.
24 Oca 2019: Kaypakkaya’nın Kurtuluş Savaşında Kemalizm değerlendirmesini dar anlayan ve Chavez’in ilerici hamlelerine sekter yaklaşan bazı komünistlerin Venezuella’ya ABD saldırısında tereddüt içinde olduğunu da varsayabiliriz.
24 Oca 2019: Devrimci ufuklarını çok daraltan ve Venezuella’da “21. yüzyıl sosyalizmi” gören birtakım yenik Marksistin güzel hülyası bu karışık ortamda buhar olup kayboldu.#WeAreMADURO
24 Oca 2019: Emperyalizm kavramını çöpe atan ahmak liberaller -ve kendini Marksist sanan bilumum liberalizm sever- için de mesele gayet açık: Venezuella, Türkiye, İran, “Kuzey” Kore, Çin, Rusya diktatörlükleri karşısında demokrasi dünyasının yanındalar.
24 Oca 2019: Doğu Perinçek için çok açık bir şablon bu: ABD emperyalizmi karşısında Türkiye, Venezuella, Rusya, Çin, Meksika, İran cephesi… Perinçek elbette Tayyip Erdoğan’ın safında.
24 Oca 2019: Emperyalizm anlayışı için müthiş bir test: Venezuella’da ABD sıcak operasyon yapıyor. Tayyip Erdoğan, Maduro’yu arayarak, “#Maduro kardeşim! Dik dur, yanındayız” diyor. Maduro, Tayyip’in aramasıyla övünüyor. #WeAreMADURA
21 Oca 2019: Leninizm, Marksist devrimcilerin geleceğe kudretlenen ve düşmeyecek bayrağıdır. #Lenin’in yoluyla kazanacağız!
21 Oca 2019: #Lenin, Marksizmi, Marx-Engels’in tarihsele bağlı sözleriyle edinmedi, mücadele verdiği birimdeki devrimci kaynaklarla alaşımlanmayı, Tkaçevleri, Narodnikleri kapsayan bir Marksizm geliştirmeyi gösterdi.
21 Oca 2019: #Lenin’in teorik ve politik yapıtıyla Marksizm, sadece güne egemen olmadı. Leninizmle Marksizm, geleceği ve geçmişi de devrimci kudretin konusu yaptı. Dolayısıyla Leninizm, “emperyalizm ve proleter devrimleri çağının Marksizmi” olmanın ötesindedir.
21 Oca 2019: #Lenin, Marksizmi sadece bir tarih teorisi olarak edinmedi, Marx’ın, güzel hayaller değil “gerçekler üzerinden devrimcilik” tarzını en etkin uygulayan öğrencisiydi.
21 Oca 2019: #Lenin, karmaşık bileşkeler olan konjonktürleri, “gidimli” ve “sistematik” işlem tarzıyla çözen zihniyle sadeleştiriyor ve devrimci hedefe güçlü ve sağlam iradeyle yöneliyordu.
21 Oca 2019: Lenin, entellektüelleri isyan ettiren bir sertlikle, vuruculukla düşünüyor ve davranıyordu, entellektüellerin anlayamayacağı taktik manevralar yapabiliyordu. O, hiçbir zaman bir işçi gibi de düşünmedi ve davranmadı. Sverdlovlar, Stalinler,  Dzerjinskiler bu tarzın öğrencisiydiler
21 Oca 2019: #Lenin, bütün politik yaşamı boyunca sadece düşmanlara karşı mücadele etmedi; onun enerjisinin önemli bir kısmı, yanı başındayken burjuvaziye hizmet edenlerle mücadeleye ayrıldı.
21 Oca 2019: Eğer #Lenin ve bir avuç Marksist, Birinci Dünya Savaşı patladığında Marksizmin allameleri gibi kendi devletlerini destekleyenler safına geçseydi, Marksizm 20. yüzyıla devrimci damgasını damgasını vuramayacaktı.
21 Oca 2019: Büyük önderimiz #Lenin, 1924’te bugün henüz 54 yaşındayken öldü. Onun büyüklüğü, salt Ekim Devrimi gibi dünya tarihi ölçeğinde büyük bir miras bırakmasında değil, yapayalnız kaldığı koşullarda Marksizmin devrimci politikasını izleyebilmesindedir.
19 Oca 2019: #HrantDink ‘in katilinin devlet değil, devletin içindeki bir ekip olduğunu, -dün ya da bugün fark etmez- söyleyen ya da ima eden, devlete egemen olanın yanındadır.
16 Oca 2019: Filistinli Leyla Halit’ten Kürt Leyla Güven’e mektup: “Ey zalimlerin zindanındaki Leyla, sana binlerce sıcak selam…”
15 Oca 2019: #RosaLuxemburg Ekim Devriminde Bolşevikleri, devrimci yoldaşlık duyusunu yitirmeden eleştirmeyi başardı.
15 Oca 2019: #RosaLuxemburg teorik-politik ataklığını politikanın taktik ve örgüt boyutuna taşıyamadı. Lenin’in “kartal”ı olarak şehit oldu.
15 Oca 2019: #RosaLuxemburgRosa teorinin politik uç vermelerinde Lenin’den bile atak bir Marksistti. Kautsky’nin bir reformist olduğunu bilinçle ortaya koydu.
07 Oca 2019: Kayaoğlu @YolTV’de konuşuyor: Emperyalizm terimi dünyada güçler ilişkisini ifade etmek için ortaya konuldu, teorik inşasını Lenin yaptı. Lenin, “önemli olan bu oyunda büyük güçlerin oyuncağı olmamaktır” dedi. Antiemperyalizm göklerde bir ilke olamaz, somut güçler ilişkisidir.
07 Oca 2019: Kayaoğlu: “Açık şekilde tespit etmek gerekir; Kürtler açısından ABD Suriye’de fiili bir işbirliği gücüdür. Bunu etik, ilkesel, teorik nedenlerle reddetmek gerçek ilişkileri reddetmektir. Ortadoğu’da devrimci ve dinamik olarak en önde gelen topluluk Kürt toplumudur.”
07 Oca 2019: TvP Dergisi Yazarı ve Genel Yayın Yönetmeni Metin Kayaoğlu bu akşam saat 19.00’da @YolTV’de Suriye, Kürtler, ABD gündemi ile ilgili konuların konuşulduğu programda görüşlerini dile getirecek.
05 Oca 2019: İşçilerin ya da kitlelerin, her eylemde kan dökmesi gerekmiyor, ama mücadeleyi bedelsiz yürütmeyi, beleşten kazançlar sağlamayı ve zoru görünce sıvışmayı da bayraklaştıramayız.
05 Oca 2019: Olayı, hain bir sendikacının masum işçileri satması olarak değerlendirmek çocukça bir saflıktır.  O işçiler, layık olduğu önderliği bulmuştur Şemsi Denizer şahsında. “Başkan, ‘Öl!’ de ölelim” diyen işçiler, başkanlarının “Geriye dön!” talimatına uysalca uymuştur.
05 Oca 2019: “Gemileri yaktık, geri dönüş yok!” diye boşluğa bağıran işçiler, karşılarına çıkan ilk ciddi engel karşısında çözülmüş ve gerisin geri dönmüştür. Çünkü karşılarında artık silahlı jandarmalar vardır; gemi yakmanın boş bir slogan değil gerçek bir iş olduğunu orada anlamıştır işçiler.
05 Oca 2019: Kalleş bir sendika şefinin ardına takılmış on binlerin hiçbir şey olmadığını kanıtlamıştır “Zonguldak maden işçileri direnişi”.
05 Oca 2019: Zonguldak maden işçileri direnişi, işçi sınıfının mücadele tarihinde örnek alınması değil örnek alınmaması gereken bir ders olarak geçmelidir tarih yazımına…
05 Oca 2019: Bugünlerde, 1990’ın sonlarında başlayıp 91’in ilk günlerinde biten “Zonguldak maden işçileri direnişi” edebiyatı yapılıyor yine.
03 Oca 2019: Suphi Nejat Ağırnaslı’nın babası Hikmet Acun’un değerlendirmeleri, Teori ve Politika’nın IŞİD’le ilgili açtığı tartışma evrenine girebilen ilk örnek. Mutlaka okunmalı:
http://komundergi.com/hikmet-acun-rojavada-restlesen-ve-carpisan-iki-ayri-dunya-iki-ayri-ilahiyattir …
01 Oca 2019: Kürsü yazısı: Bir Toplantı Dolayısıyla Solun Sürrealizmi – Yazan: Erva Eleyaz
01 Oca 2019: Türkiye bu coğrafyanın ne kadar kaderiyse, Kürtler de Türkiye’nin o kadar kaderi. Türkiye kaderiyle çarpışıyor!
01 Oca 2019: Milli Savunma Bakanından İbn Haldun’dan mülhem özlü söz: “Coğrafya ne kadar kaderse Türkiye de bu coğrafyanın o kadar kaderi.” Doğru söylüyor Tayyip’in bakanı. Ama bir başka doğru daha var…
29 Ara 2018: “Zamanında nasıl “taş çocukları” Hareketin önündeki bentleri yıktıysa Leyla Güven’in eylemi de benzer etki yapacaktır.”
29 Ara 2018: TvP adına söz alan Emek Aytaç: “#HDK’nin üzerine oturacağı iki temel husus olduğunu düşünüyoruz; meclisler ve ideolojik düzlem.”
29 Ara 2018: #HDK Ankara İl Kongresinde konuşan İl Eş Sözcüsü Hüseyin Aslan: “Ezilenlerin mücadele pratiği gösteriyor ki, ezenlerin yasaları, tedbirleri, baskıları örgütlü mücadelemizin önünde duramaz.”
20 Ara 2018: Biz, ‘söz’ünden başka bir şeyi olmayanlar; Kürdistan Hareketine tarihsel rolünü ve yakın geçmişteki başarısız deneyimleri hatırlatmak zorundayız.
20 Ara 2018: Bugünün devrimci tutumu Kürdistan Hareketine tarihsel güvendir. Her önemli aşama, Kürtlerin “tarihsel bir halk” olma sınavı anlamına gelmektedir. Tarihi üstlenmeye iddialanan bir hareket bu sınavı vermek durumundadır.
20 Ara 2018: Kürdistan Hareketi, bu tarihsel kıstakta da Güney Kürdistan partileri gibi olmadığını gösterecektir. Bunun en büyük kanıtı hareketin tarihidir. Hareket, boşluklara oynamış, bazı uçlara yönelmiştir tarihi boyunca, ama sonuçta hep bağımsız ve devrimci kalmayı başarmıştır.
19 Ara 2018: ABD’nin çekilme kararı Kürdistan Hareketini ‘öznel olarak’ büyük bir sorunla karşı karşıya bırakıyor. Fakat bu karar, ‘nesnel olarak’ Kürdistan Hareketi üzerindeki bütün patronajın bitmesi anlamındadır.
19 Ara 2018: Devletler, 19 Aralık benzeri operasyonları on binlerce kez yapmıştır ve yapacaktır. Devrimciler, düşmanı ezmedikçe ve var olmayı sürdürdükçe daha çok 19 Aralıklar yaşayacaktır.#19Aralık
19 Ara 2018: 19 Aralık’ı, yaşayan devrimci bireyler için bir trajedi olarak anmak devrim davasının tarzı değildir. 19 Aralık, yenildiği ama teslim olmadığı için devrimci hareket açısından bir trajedi, devrimci birey açısından dramdır. #19Aralık
19 Ara 2018: Devrimciliği “ölü sevicilik” olarak lanetleyenlerle hãlã aynı havayı soluyoruz. Bu, 19 Aralık’tan kalan dertlerimizden biridir. #19Aralık
19 Ara 2018: Devlet, devrimciliği bitirmeyi hedefledi 19 Aralık’ta. Bitiremedi, ama ağır şekilde darbeledi. Devrim davasını mazide bırakmış ya da bu davayla sadece söz ile ilgili alçaklar, devletin zaferini ellerini ovuşturarak karşıladı.#19Aralık
19 Ara 2018: Türkiye devrimci hareketinin sorunu kahramanlar çıkaramaması değil, zafere kudretli kahramanlardan yoksunluğudur.#19Aralık
19 Ara 2018: Kahramanlar; korkakların, hainlerin, çakalların, ama asıl kahredilecek düşmanın olduğu dünyalarda ortaya çıkar.
19 Ara 2018: #19Aralık kahramanlar çağının geride kalmadığının bu topraklardaki son büyük kanıtlarından biridir.
14 Ara 2018: “Siyasete giren, yani araç olarak güç ve şiddete bulaşan kişi, şeytani güçlerle sözleşme yapmış olur; onun eylemleri için artık iyiliğin ancak iyilikten ve kötülüğün ancak kötülükten doğabileceği sözü doğru değildir.” Weber
14 Ara 2018: “Kötülüğe şidddetle karşı koyacaksın, yoksa kötülüğün galebe çalmasının sorumluluğunu sen taşırsın.” Weber.
14 Ara 2018: “Dünyadaki hiçbir ahlak sistemi, ahlaki bakımdan iyi bir amacın, ahlaki bakımdan tehlikeli araç ve sonuçları ne zaman ve ne dereceye kadar haklı çıkarabileceğine yanıt veremez.” Max Weber.
14 Ara 2018: Devrim sorusu: Kanlı bir savaşın birkaç yıl daha sürmesi ve ondan sonra devrim olması ile şimdi barış yapılması ve ardından devrim olmaması seçenekleriyle karşı karşıya kalırsanız ne yaparsınız?
13 Ara 2018: Erdal Eren’i anmak, elbette duygulanmaktır, öfkelenmektir. Ama asıl, devrim davasını ısrarla savunmak, devrimin çetin yolunu unutmamak, devrimci örgütü yaratmaya uğraşmaktır Erdal Erenleri anmak. #ErdalErenHep17Yasında
09 Ara 2018: Bolşevizm düşmanlığının bulandırdığı zihin ve kör ettiği gözden hayır gelmez. Bunlar Halil Berktay’ların kumaşından dokunmuştur.
09 Ara 2018: Katırcıoğlu gibilerin demokrat bir parti olan HDP saflarında olması -Çetin Altan’ın ifadesiyle- “bir marangoz hatası”dır. Yeni Yaşam gazetesinde arsızlığını yazması ise editoryal bir hatadan ibarettir.
09 Ara 2018: Katırcıoğlu denen şahıs, sosyalizm düşmanlığını arsızca sürdürüyor. AKP’yi Bolşevizm düşmanı zihninin kavramlarıyla tanımlıyor utanmadan.
08 Ara 2018: “Çin muhtemelen komünist eylemin gelecekteki kalesi. Ve Çinli liderlerin, tüm kanıtlara rağmen, ‘Çin’in sosyalist olduğunu’ ilan etmesi, bana hâlihazırda bir savunma pozisyonu almış olmalarının göstergesi gibi geliyor.”
08 Ara 2018: “Başarısızlığı dahil Paris Komünü Lenin için ne ise tam olarak o. Kültür Devrimi, sosyalist devletlerin ve bunların yok oluşu çağının Paris Komünü idi.”
08 Ara 2018: “Lenin’in dediği gibi, yirminci yüzyıl muzaffer devrimlerin yüzyılı olacaktı. Bu beyan, ders alabileceğimiz ‘ilginç’ devrimlerin, 1917 sonrasında artık çökmüş devrimler olamayacağı anlamında anlaşılmalı. Buradaki Leninist ölçüt, açık ki iktidarı ele geçirme meselesi.”
08 Ara 2018: “‘Mao, sosyalist devletlerin deneyimine ve başarısızlığına karşı ölçülen devrimci Marksizm’in ve komünist siyasetin gerçekleştiği bir koşulun adıdır. Bize ilerleme konusunda ilham vermesi gereken teorik ve pratik eserdir.”
08 Ara 2018: “Kültür Devrimi, komünist politikayı partinin iktidarda olduğu koşullarda ve dolayısıyla büyük ölçüde bu iktidara karşı kitlesel ölçekte yeniden başlatma adına ilk girişimdi ve tek girişim olarak kaldı.”
08 Ara 2018: Çağımızın önde gelen Marksisti Alain Badiou, ufuk açıcı görüşler koyuyor: “Bugün yükümlülüğümüz komünist örgütü icat etmek.”
Alain Badiou: Marksist düşüncede yeni bir başlangıç noktasındayız
08 Ara 2018: Bazı an ve yerlerde liberalle birlikte yürümeyi bilemeyen bir devrimci, kudret kazanacağını ve hegemonya kuracağını düşünmemelidir.
08 Ara 2018: HDP’de elbette devrimciye de yer vardır; fakat devrimcinin de akıllısı, bazı yer ve anlarda devrimci mücadele değil demokrasi mücadelesi verilmesi gerektiğini bilendir.
08 Ara 2018: Ama “akılsız” oldukça bir liberal öteki liberalle bile aynı örgütte yer alamaz. Katırcıoğlu, akılsız bir liberal olduğunu çoktan kanıtladı.
08 Ara 2018: HDP, Kürt Hareketinin öncülüğünde demokratik bir kitle partisidir. Liberalin, sosyal demokratın, İslamcının, sosyalistin girebileceği bir çatıdır.
07 Ara 2018: Düşman karşısında aramızdaki ayrılığı kaşıyan bir liberalin yeri dışarısı olmalıdır. Altan Tan gibilerinin yeri gibi…
07 Ara 2018: Menşevikle ve liberalle bağlaşık olunabilir, HDP çatısı altında da olunabilir. Sorun; menşevik liberalin düşmanlık duyusunu ortak düşmana değil bize yöneltmesidir.
07 Ara 2018: Sorun Erol Katırcıoğlu değil; bu tipler her yerde var. Sorun; Katırcıoğlu gibilerin HDP’deki varlığıdır.
“Erol Katırcıoğlu, AK Parti’yi Sovyetler Birliği Komünist Partisine benzetti: Sizler Bolşevik’siniz, bizler de Menşevik”
06 Ara 2018: Devrimciler, elbette tanım gereği devletin zihinlerini iğdiş ettiği ama aynı devlete karşı eyleme geçen kalabalıkların içine dalmalıdır. Gerisi, Napolyon’un ünlü sözünde saklıdır: Bir kez savaşa girin, gerisi gelecektir.
06 Ara 2018: 15 Temmuz akşamı sokağa çıkanlarla 2001 Nisanında sokağa çıkanlar aynı kalabalıklardı. Ama birinde devletine tapınıyor, ötekinde devletine taş atıyordu.
06 Ara 2018: Ama devlete karşı çıkan halk, velev ki gerici ideolojilerle donanmış olsun, eylemiyle değişim sürecine girmiştir: İşte devrimcinin aradığı “ham kitle” budur!
06 Ara 2018: Oysa, egemenler her zaman ezilenleri kullanır: Asker olarak, sürü olarak, köle olarak, oy deposu olarak, destekçi olarak… Devletlinin çağrısına uyarak hareket eden halktan sadece karşı-devrim askeri olur.
06 Ara 2018: Sokağa çıkan her kalabalıkta boncuk bulan solculuktan uzak olmak zorunludur. 15 Temmuz akşamı sokağa çıkanlarda sosyalizm için “ham kitle” bulan sosyalistler vardı.
06 Ara 2018: Sarı Yelekliler’in, Marx’ın eksik gördüğü “köylüler”e karşılık geldiğini anlıyoruz. Kitleler elbette her zaman karışık ideolojik ve politik etkilenimler içindedir. İdeolojisiyle sosyalizme hazır kitle arayan biri bönlükle çocukluğun karışımından ibarettir.
06 Ara 2018: Marx’a göre, 19. yüzyıl boyunca Fransız sosyalist hareketinin yenilgilerinin temel nedenlerinden biri işçi-köylü bağlaşımının sağlanamamasıydı.
06 Ara 2018: Marx, Fransa üzerine yazılarında hep bir eksiklikten söz ederdi: Kırsal nüfus! Paris’in merkezinde işçi ve emekçiler ayaklanır, ama köylüler aktif ya da pasif olarak devletin yanında yer alırdı.
06 Ara 2018: Kendiliğinden hareketler, eylemiyle tepki verdiği özneyle, eylemine tepki veren özneyle kimlik kazanır. Fransa’da önce eylemciye değil, eylemcinin karşısına kimin çıktığına bakmak gerekiyor. Sarı Yelekliler karşılarında devletin polisini buldular. O halde, tanımlamanın ilk koşulu yerine gelmiştir: Devlete karşı bir eylem!
06 Ara 2018: Sarı Yelekliler eylemleri, Türkiye’de Gezi Ayaklanmasına değil, olsa olsa Nisan 2001’de patlayan “esnaf eylemleri”ne benzetilebilir.
06 Ara 2018: Fransa devleti “iyi”yse Sarı Yelekliler kötüdür. Faşistlerin desteklemesi, eylemcilerin içinde faşizan unsurların yer alması kesinlikle ikincil niteliktedir.
06 Ara 2018: Bir eylemin niteliği, hele bu kendiliğinden bir eylemse, sloganları ya da diliyle değil, somut olarak fiziksel hedefiyle tanımlanır. Sarı Yelekliler’in eyleminin hedefi açıkça devlet aygıtıdır.
25 Kas 2018: Mücadeleye bir devrimci olarak başlayan, iktidar koltuğunda devrimci olarak sürdüren ve emsallerinin ezici çoğunun aksine bir devrimci olarak ölen Fidel Castro’yu saygıyla anıyoruz.
25 Kas 2018: Devletin şiddetini dolaysızca ataerkinin şiddeti olarak görenler devleti gözden kaçırıyor ve tersi, ataerkinin şiddetini devlet şiddetinin bir alt-türü olarak değerlendirenler de ataerkil sistemi görmeyi başaramıyor. #25KasımdaHerYerdeyiz
25 Kas 2018: Bugün İstanbul ve Ankara’da kadınlara polisin saldırısı, ataerkil sistemin politik devlet aygıtının gölgesinde kalması olayıdır. Devletin şiddeti ile ataerkinin şiddetini ayırmak özgül kadın mücadelesi açısından zorunlu olsa gerektir. #25KasımdaHerYerdeyiz
25 Kas 2018: Mirabal Kardeşler, odağında devletin olduğu politik sistemin dolaysız şiddetine maruz kaldılar. Bu, bildik politik şiddet olayıdır. Oysa, ataerkil sistemin devlet gibi bir karşı-odağı yoktur ve “kadına şiddet” terimindeki şiddet, dolaysızca ataerkiyi işaret eder.
23 Kas 2018: Kürsü yazısı: “Geleceğimiz Çin ‘Kapitalist Sosyalizm’i mi?”  Yazan: Slavoj Žižek Çeviri: Elif Nur Aybaş
20 Kas 2018: Bugün devlete egemen olan çeteyi öyle düşmanlaştırmalıyız ki bu bizi Kemalizmle aynı gemiye koymasın.
20 Kas 2018: Kemalizmi öyle reddetmeliyiz ki bu bizi bugün devletin başındaki çeteyle “iltisaklı” kılmasın.
15 Kas 2018: Seyit Rıza’nın ardından varsın torunları ağıt yaksın; mesele, onun “bana ve size dert olsun” sözündeki hikmeti anlamaktır. Ezilenler en az düşmanları kadar akıllı, düşmanlarıyla baş edebilecek kadar güçlü olmalıdır. #SeyitRıza
15 Kas 2018: Dersim’in toplumsal önderi Seyit Rıza’yı “onların cumhuriyeti” 1937’de bugün idam etti. “Onların cumhuriyeti”, bugün de sürdürüyor saldırısını. Mesele, düşmanlarla baş etmek, onlara diz çöktürmektir. #SeyitRıza
15 Kas 2018: Ezilenlerin temel zaafını ve temel direncini bundan iyi anlatan bir söz var mı: “Ben sizin hilelerinizi anlayamadım, onlarla başedemedim. Bu bana dert olsun. Ama ben de size boyun eğmedim. Bu da size dert olsun.” #SeyitRıza
13 Kas 2018: Bir sendikanın faşist ağası, faşist olduğu bildirilen bir işçi tarafından öldürülmüş! Olay, adi bir adam öldürmeden başka bir şey değildir.
10 Kas 2018: Devletinden kopacak Kemalistler varsa birlikte anarız Atatürk’ü; yoksa, ansın Kemalistler Tayyip Erdoğan’ın eteğinde Atalarını…
10 Kas 2018: 10 Kasım, tarihsel devrimci Atatürk’e “değer bilir” mektuplar yazma günü değil, bugün politik devrimci olabilecek Kemalistler arama günü olabilir. #10Kasım
10 Kas 2018: Devletli Kemalizm, komünistlerin dün düşmanıydı, bugün Tayyip Erdoğan devletinin dışına çıkamayacak Kemalizm de baş düşmana sığınmış bir düşmandır.#10Kasım
10 Kas 2018: #10Kasım’ın, bugün Tayyip Erdoğan devletine karşı eylemli mücadele edecek Kemalistler yaratmadıkça ne anlamı olabilir!
07 Kas 2018: Devrimi olanaklı gördüğü için Lenin’e “deli” diyorlardı! Ey, devrimciliğe aday genç kuşaklar; bugün de devrim yapma, devrimi sürdürme ve kapitalist devletleri geride bırakma hedefinin delilik olduğunu haykıranlara kulak asmayın! Lenin’in yolu kutlu olsun! #EkimDevrimi101Yaşında
07 Kas 2018: Ekim Devriminin yenilgisi, asla kader ya da zorunluluk değildir. Devrim nasıl başarıldıysa, devrimin sürmesi ve toplumun inşası da başarılabilecektir. #EkimDevrimi101Yaşında
07 Kas 2018: Ekim Devriminin komünistleri, “tarihsel devrimciliği” de sağlayamadı. Büyük ekonomik başarılar ancak kapitalizmin üretim güçleri düzeyini yakalamaya yetti, üretim güçlerinin komünizme doğru gidecek hızlı gelişmesi ve büyümesi gerçekleştirilemedi. #EkimDevrimi101Yaşında
07 Kas 2018: Ekim Devriminin komünistleri, büyük zaferler kazanmış Bolşevik Partinin sosyalist inşa içinde devrimciliğini koruyabilmesinin ve geliştirmesinin dinamiğini oluşturamadılar. Partinin safları giderek, “anasının gözü” kurnaz bürokratlarla doldu.
07 Kas 2018: Lenin, zorlu iç savaşın kazanılmasının ardından şöyle demişti: “Yoldaşlar; işimiz artık daha zor. Çünkü artık bütün alçaklar safımıza doluşacak!” #EkimDevrimi101Yaşında
07 Kas 2018: Ekim Devrimi başardı, sürdü, ama sonunda yenildi! Ezilenlerin devrimci öncüleri “politik devrimciliği” ve “tarihsel devrimciliği”  yeniden-üretmeyi başaramadı.
07 Kas 2018: Ekim Devrimi, ezilenlerin kendi adlarına bir dünya kurabileceklerine ilişkin inanç, güven ve atılımdır. Dünyanın bütün ezilenleri Ekim Devrimiyle, cenneti bu-dünyada bulabileceklerine inandı. #EkimDevrimi101Yaşında
07 Kas 2018: Ekim Devrimi, dünyanın en otoriter eylemlerinden biriydi, yani bir “devrim”di! Kudretli olmayı bilmek, ezilenlerin önderliğini kazanmak ve toplumun önemli bir kesiminin iradesine zor yoluyla hükmetmekti. #EkimDevrimi101Yaşında
07 Kas 2018: Ekim Devriminin önder kadroları, Lenin gibi 40’lı yaşlarını süren birkaç “yaşlı” dışında, 30’larında ve 20’lerinde, artlarında hapisler ve sürgünler bırakmış deneyimli devrimcilerden oluşuyordu. #EkimDevrimi101Yasında
07 Kas 2018: #EkimDevrimi kafasını devrimci teoriyle silahlandırmış, yaşamını davaya adamış, geleceğe taktik aklını kullanarak atılabilen, ölmek ve öldürmekten çekinmeyen, sıradan ezilenin mantığını yakalayabilen, birbirine yoldaşça güvenen kadroların birliği olan parti ile gerçekleşti.
07 Kas 2018: 101. yılında Büyük Ekim Devrimimize selam olsun. Devrim için gözünü budaktan esirgemeyen adsız kahramanlara ve Lenin’e, Stalin’e, Troçki’ye, Sverdlov’a ve nice öndere selam olsun… #EkimDevrimi101Yaşında
02 Kas 2018: Cihangir İslam’ın naif demokrat duruşu bile nazik sinir uçlarına dokundu ve hukuk cübbeli gardiyanları ikiletmeden sopayı gösterdi. #CihangirİslamYalnızDeğildir
26 Eki 2018: Kürsü yazısı: “Veganlık, Hümanizm ve Politik Olmak”
Yazan: Serhat Darıcı
22 Eki 2018: Bütün bunlara karşın #Althusser, reformcu bir oluşum haline gelmiş Fransız Komünist Partisinden devrimci kopuşa cesaret edemedi.
22 Eki 2018: Althusser, Marksizmin Marx’tan Lenin ve Mao’ya uzanan devrimci diyalektiğini teorik yetkiyle savundu.
22 Eki 2018: #Althusser, Marksizmin bir praksis felsefesi olmadığını, işçi sınıfının bilimi ya da politikası olmadığını savundu.
22 Eki 2018: Marksizm, kuşkusuz tarihsel olarak Aydınlanmanın çocuğuydu, fakat Marksizm Aydınlanmanın diyalektik aşılması ya dam mantıksal sonuçlarına götürülmesi değil, Aydınlanmadan teorik ve politik kopuştu.
22 Eki 2018: #Althusser, Marksizmin tarih bilimi, materyalist felsefe ve devrimci politikanın birliği olduğunu, onu bileşenlerinin her birine indirgeyenlere karşı militanca savundu.
22 Eki 2018: Marksizmi, burjuva düşüncesinin ileri ve tutarlı bir çocuğu olarak anlayanlara karşı son büyük teorik çıkışın sahibi Louis Althusser, 1990’da bugün öldü.
20 Eki 2018: “Trajik olan, hükümete karşı muhalefetin ana damarının; dili ve vurgularıyla esas olarak bir orta sınıf muhalefeti olması ve içindeki devrimci (sanılan) öğelerin bile ana damara, onun diline tabi olmalarıdır…”
19 Eki 2018: Devrimci ezilen, eline tutuşturulan oyuncaklarla oynamakla yetinmektense, egemenin kendine çizdiği sınırları ancak şiddet yoluyla parçalayabilir. Devrimci ezilen için “şiddet politikanın başlangıcıdır”.
19 Eki 2018: Ezilen konumundan kurtulmak isteyen için, şiddet, politikanın sonu değil başlangıcıdır.
19 Eki 2018: “Şiddet politikanın sonudur”; ezenin ezen, ezilenin ezilen olarak kalmasını sürdürmeye dönük bir düsturdur. Bu sözü, ezilenlere dönük savunmaya kalkan ve kendini ezilenlerden sananlar, birer evcil köledir.
19 Eki 2018: “Şiddet politikanın sonudur” diyor hükümran; ezilene, kurallarını kendi koyduğu ve sınırlarını kendi belirlediği oyun alanını işaret ediyor ve oynamasını teşvik ediyor. Akademisyen, politikacı fark etmiyor, birçok ezilen oyun alanına koşuyor hevesle.
19 Eki 2018: “Şiddet politikanın sonudur.” Bu sözü bir ezen söylüyorsa akıllı olduğundan, bir ezilen söylüyorsa aptal olduğundan kuşku duyulmamalı.
18 Eki 2018: CHP’yi “demokratik halk muhalefeti”nden sayan bir anlayıştan düzen dışı muhalefet olmaz. Neredeyse cumhuriyetle yaşıt olmakla övünen legal bir kuruluştan devrimcilik çıkmaz. Devrimci Yolculuk, devrimin yolunu dün de göstermiyordu, bugün de gösteremez.
11 Eki 2018: “Kıvılcımlı’da, tarihsel süreçte öznel faktör üzerine, bilinç üzerine birçok pasaj bulunabilir, fakat onun yaklaşımının asıl nesnel ve ayırt edici yönü, bu tarihin yasalı işleyişidir.”
11 Eki 2018: Kıvılcımlı’nın tarih anlayışı, kesin bir nedensellik ve determinizm üzerine kuruludur… “Tarihte en kör tesadüf saydığımız hadiseler bile, son duruşmada, önüne geçilmez: ‘Tunç kanunlar’ icabıdır.”
11 Eki 2018: Türkiye’nin ilk -ve muhtemelen tek- özgün Marksist teorisyeni #HikmetKıvılcımlı’yı saygıyla anıyoruz.
11 Eki 2018: #Kıvılcımlı, Tarih Teziyle, uygarlık havzaları arasında iletişime olanak sağladı ve Marksizmin kapitalizmi aşarak bütün toplumsal tarihe ilişkin yükümlülüğünü gösterdi.
11 Eki 2018: #Kıvılcımlı, Tarih Teziyle, burjuva devrimciliğiyle bağını kopararak ezilenlerin devrimci mücadelesinin bugüne taşınan genetik kaynaklarını gösterdi.
11 Eki 2018: #Kıvılcımlı, bütün ömrünce, gerçekte olmayan bir parti varmışcasına çalıştı. Adanmışlığı, çalışkanlığı, disiplini, sadeliği ve kesin inancıyla tam bir dava adamıydı.
11 Eki 2018: Türkiye’de komünist mücadele tarihine ve Marksizm anlayışının özgülleşmesine büyük katkılar yapmış olan Hikmet Kıvılcımlı’yı, 1971’de bugün kaybettik. #HikmetKıvılcımlı
10 Eki 2018: Unutmamak yetmez, unutturmamak da! Düşmandan barış ve demokrasi çığlıkları ile değil, onu ortadan kaldırmaya yönelen devrimci irade ile hesap sorulabilir ancak. #10EkimAnkaraKatliamı
10 Eki 2018: 10 Ekim’de yitirdiğimiz 103 can Kadıköy’de yüzlerce insan ile polis ablukası altında anıldı. 10 Ekim’de Ankara’da patlayan bomba, barış ve demokrasiyi değil; Kürdistan’da yürütülen mücadeleye olan desteği hedeflemiştir.
10 Eki 2018: Ekim Devriminin ilk günlerinde, idam cezasının kaldırılmasını önerenlere, Lenin, “Ne saçmalık!” diye bağırır: “İnsanları kurşuna dizmeden nasıl devrim yapabilirsiniz?”
10 Eki 2018: “Büyük Marx, “Bütün ülkelerin işçileri; silahsız bir şekilde birleşin!”, demişse yanlış yapmıştır. Silahsız bir topluluk köle kalmaya mahkûmdur. Silahsızlığı ideoloji haline getirmiş bir topluluk ise gönüllü köledir.” #10EkimAnkaraKatliamı
10 Eki 2018: “#10EkimAnkaraKatliamı vicdanımızı kanırtmasın, bu katliamla gerçeğimizin kanırtıldığını anlayalım ve ona göre davranalım sadece. Mazlumlar, mağdurlar olmayı reddedelim.”
09 Eki 2018: Büyük devrimci önder #CheGuevara’yı saygıyla anıyoruz. Dünya üzerinde devrimci fikirler Che gibi yiğitlerin mirasıyla yaşıyor, yaşayacak. Zafere kadar mücadele!
09 Eki 2018: Ezilenlerin devrimci politika yapmasının tek yolunu şiddet araçları açar ve Che Guevara, şiddet-politikanın bitimsiz simgesidir. #CheGuevara
09 Eki 2018: Büyük devrimcilere yapılan en büyük kötülük düşmanlardan gelmiyor, onlar düşmanlık yaptığı için suçlanamaz. Che Guevara’ya en büyük kötülüğü, elindeki silahı görmeyerek sevenler yapıyor. Silah, düşman-insan öldürmeye yarar!
09 Eki 2018: Büyük devrimci önder #CheGuevara, 1967’de bugün şehit düştü. Onu, metropollerin ucuz güya isyan duygularının mezesi yapmaya çalışanların suratına şamar atılmalıdır: Che, ilk gençliğinden itibaren, düşmanların eline geçtiği ana kadar silahlı bir devrimciydi.
09 Eki 2018: “Sezarizm ile ilgili yapılacak tartışma mevcut rejimin niteliğine dair daha teorik temelli bir tartışma açma olasılığının yanı sıra, faşizm ve bonapartizm nitelemelerine dair teorik/tarihsel açıklamalar yapılmasına imkân verebilecektir.”
09 Eki 2018: Kürsü yazısı: “Faşizm, Bonapartizm, Sezarizm Yazan: Eyüp Eser
07 Eki 2018: “Yerel seçimlerde teröre bulaşanlar kazanırsa kayyım atarım” demiş Tayyip Erdoğan. Kürtçesiyle, kazananları teröre bulaşık ilan ederim, diyor. Yerel seçimleri tümden iptal etmeyecekse, Tayyip Erdoğan için en doğrusu, AKP’liye karşı yine AKP’li aday çıkarmaktır.
05 Eki 2018: Kürsü yazısı: “Dışarısı Soğuksa Ateşi Kendi İçinde Yakacaksın” – Yazan: Nazım Taban
04 Eki 2018: Kürsü yazısı: “Yaşasın Sağlamcılık!’a Bir Eleştiri: Üretim güçleri üzerinden bir sakatlık tartışması”
Yazan: Elif Nur Aybaş
03 Eki 2018: “İşgalin, katliamın lokumu olmaz!” pankartı açtıkları için yargılanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin davasında ifadeler tamamlandı. Bir sonraki duruşma, eylemin yıldönümü olan 19 Mart 2019 tarihine ertelendi. #BoğaziçiÖzgürKalacak
01 Eki 2018: Güncel yazı :”Birlik Politikası ve ‘Birlikçi’ İdeoloji”
Yazan: Süleyman Yılmaz Bulduruç
http://www.teorivepolitika.net/index.php/component/k2/item/646-
28 Eyl 2018: Patronalı devrimcilere, yaklaşık üç yüz yıl sonra selam olsun, devrimci anılarına saygı olsun…
Patrona devriminin 300. yılında, 2030’da İstanbul’un tepelerinde Patrona Halil’in kızıl bayrağı dalgalansın. #PatronaHalil
28 Eyl 2018: Zindanlar boşaltıldı, vergiler düşürüldü. Halkın istemleri doğrultusunda önlemler alındı. Artık, İstanbul’da her türlü deneyim ve hileyle donanmış Saray takımıyla, deneyimsiz ama kararlı devrimcilerin gün gün süren mücadelesi yaşanacaktı iki ay boyunca…#PatronaHalil
28 Eyl 2018: Patronalı devrimciler, kılıçlarını düşmanlarının kanıyla kızıla boyadılar. İstanbul’un haramileri devrimci kudrete boyun eğdi. İstanbul’un bütün ezilenlerinin en yürekli ve namuslu evlatları Arnavut, Rum, Türk, Kürt, Çerkez, Ermeni ayrımı yapmadan devrimcilerin safına aktı.
28 Eyl 2018: Devrimciler, “iktidarı istemezük”çü komünal oyunlar heveslisi zamane asilerinden değildi. Kılıcın kudretini ve iktidarın dönüştürücülüğünü deneyimle biliyorlardı.
28 Eyl 2018: İstanbul’da o gün ikili iktidar kuruldu. Bir yanda Sarayın zevk ve safalı iktidarı, öte yanda meydanlarda kılıçlarıyla oylama yapan devrimcilerin iktidarı…
28 Eyl 2018: Devrimcilerin ellerinde silah ve kızıl peştemaller vardı. Ayakları çıplak, yürekleri pusatlıydı. İstanbul’da o gün ikili iktidar kuruldu. Bir yanda Sarayın zevk ve safalı iktidarı, öte yanda meydanlarda kılıçlarıyla oylama yapan devrimcilerin iktidarı…#PatronaHalil
28 Eyl 2018: Kıdemli bir devrimci olan, yetişkin ömrü Osmanlı ordusunda devrimci çalışmalar yapmak ve isyanlar çıkarmakla geçen Patrona Halil ve yoldaşları, ordunun Üsküdar’da olmasından da yararlanıp Sarayı kuşattılar.
28 Eyl 2018: İstanbul hep haramilerin başkenti olmadı. 1730’da bugün, İstanbul’da devrimciler silahlı ayaklanma başlattı.
#PatronaHalil
26 Eyl 2018: Kürsü yazısı: “Brezilya Solu”- Yazan: Hasan Keser
“Brezilya’da ilk sosyalist örgütlenmeler, 1890’larda Sao Paulo ve Rio de Janerio’da kuruldu. Örgütlerde Avrupa’dan gelen göçmenlerin, özellikle İtalyan göçmenlerinin etkisi ağırlıktaydı.”
26 Eyl 2018: Katliamı, “insan haklarcılar” hak ihlali olarak ansın. Devrimci bakış, güç mücadelesinin yeri ve sınırı olmadığını bilir.
Hakkı güç belirler. Yaşam hakkını bile. Sızlanmacılar sızlanma hakkı, devrimciler iktidarı almak için uğraşır.  #UlucanlarKatliamı
26 Eyl 2018: #UlucanlarKatliamı ‘nda ölümsüzleşen devrimciler saygıyla anıyoruz. Devletin devrimci hareketi kontrol etme stratejisinin akıllı başlama vuruşuydu. Ardından 19 Aralık 2000 gelecekti. Devlet, sokakları kontrolünde içeriyi kontrol etmenin önemini biliyordu.
25 Eyl 2018: “#NesetErtas, nasıl son demlerinde ezilen köklerine dönebildiyse, ezilenler de yeninin imkanlarında sonuna kadar hareket edecek, ama soylarının ince filizlerine, bu olmazsa kılcal köklerine ulaşacaklar.”
25 Eyl 2018: #NesetErtas yaşamı boyunca ezenlerin safına geçmeyen, geçemeyen bir örnek oldu. Geçememesi, o dünyalara yapısal bir tepkiyle yabancılığındandı. Neşet Ertaş’ın tutunamaması bir zaferdir. Ezilen, safını terk etmemiş, satılığa çıkmamıştır. #BozkırınTezenesi
23 Eyl 2018: Taylan Özgür, ABD elçisinin arabasını yakma eylemiyle kendine düşman yaratan devrimci gençliğin simgesiydi. Adı “Taylan” olan, Ulaş, Mahir, Deniz olan yüzlerce devrimciyle yaşıyor Taylan Özgür.
23 Eyl 2018: Taylan Özgür “68 kuşağı”nın 71 devrimciliğine yönelen damarını temsil ediyordu. 71 Devrimciliğine bağlanmayan “68”, düzenin şenlikli bir rengi olarak kalmaya mahkumdu.
20 Eyl 2018: “Politik olmanın devrimci olmaya yetmediği durumda, politik olanın iç dinamikleri olduğuna inanmakla mı yetineceğiz, yoksa apolitik devrimcilik yolunu mu seçeceğiz? Yoksa politik alanın içinde kalarak devrimci ilkeleri usulünce dillendirmeye mi çalışacağız?”
20 Eyl 2018: “Hobbes’un teorisi, uygun bir edinimle Marksist tarih ve devrim kuramında içerilebilir. Çünkü Hobbes, politik tarihe başvurarak doğrulanabilecek, konjonktür ve ideoloji üstü bir şeyden bahsediyor: devrimlerin işleyiş mantığından.”
20 Eyl 2018: Kürsü yazısı: “Hobbes’çu devrim teorisi”
Yazan: Jülide Yazıcı
http://www.teorivepolitika.net/index.php/component/k2/item/644- …
19 Eyl 2018: “Gözyaşı dökmeye ne gerek var dişi kartal! Hapishanenin seni yenilgiye uğratması mümkün mü?” Genç devrimci Stalin’in hapiste tecrite alınan bir yoldaşına ulaştırdığı not.
17 Eyl 2018: Kürsü yazısı:
“Devrimcilik ve Politik Katılım Tartışması”
Köz Gazetesinin 24 Haziran seçimleri öncesi düzenlediği ve TvP’nin de katıldığı paneldeki tartışmaların seçim konjonktürünü aşan boyutlarını gözeterek yayınlıyoruz.
http://www.teorivepolitika.net/index.php/component/k2/item/643-devrimcilik-ve-politik-katilim-tartismasi …
17 Eyl 2018: Kozağaçlı, basit gerçeği anlatıyor: “Nasıl ki ülkeyi yönetenler hiçbir mahkeme kararına, anayasaya, uluslararası sözleşmelere uymuyorlarsa, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının da bu tip mahkeme kararlarına uyma yükümlülüğü yoktur.”
17 Eyl 2018: Selçuk Kozağaçlı, düşmanları tokatlıyor: ” ‘Selçuk, bir mahkeme çağrısına uymuş da gelmiş’ diye düşünmeyin, bunlar bir mahkeme kararı, hukuksal adli işlemler değil. Bir mahkeme kararı var ve bu karar yerine getirilsin diye gelmedim. Hesabımız var o hesabı sormaya geldim. Çağlayan Adliyesi’ndeyim.”
16 Eyl 2018: Güncel yazı: “Yaşasın Sağlamcılık!”
Yazan: Marlen İnsarov
Çeviri: Yunus Emre Büyükburç
“Makalemizin temel fikri; çağdaş sol sapmacı ortamın, kapitalist yozluk dünyasının reddiyesi değil, onun azami ifadesi olduğudur.”
http://www.teorivepolitika.net/index.php/component/k2/item/642-yasasin-saglamcilik …
15 Eyl 2018: Ölümler gerçek değilse, yüzlerce işçinin öldüğü tevatürüyle ortalıkta dolaşan solcu zihniyetin, pek horlanan “şeriat dede” türü tiplerden ne farkı var? #KöleDeğiliz
15 Eyl 2018: İşçiler neden tahtakurusu için eylem yapıyor da ölen yüzlerce arkadaşları için kıyameti koparmıyor? İşçi sınıfı misyonerleri neden şirketin altını üstüne getirmiyor? #KöleDeğiliz
15 Eyl 2018: Bu kadar işçi öldüyse çok vahim bir tabloyla karşı karşıyayız demektir: O işçiler sanki Mars’ta ölüyor; neden kıyamet kopmuyor bu kadar ölüme karşı? #KöleDeğiliz
15 Eyl 2018: Havalimanı şantiyesinde ölen işçilerle ilgili “Teyyo pehlivan” palavraları yayılıyor. Kaç işçi ölmüş bu zamana kadar: 300 diyen de var, 1500 diyen de… #KöleDeğiliz
15 Eyl 2018: Derin bir umutsuzluğun ama aynı zamanda güçlü bir yanılsamanın belirtisi olan tevatürlere kulak asmamalı. İşçi sınıfının günü gelmiş nihayet! Düzeyi bu kadar düşük olan bir beklentiden değil devrim, reform bile çıkmaz. #KöleDeğiliz
15 Eyl 2018: İstanbul’daki yeni havalimanı işçilerinin eylemi, işçilerin uzun süreli durgunluğuna karşı bir taze soluk oldu. Ama bunun üzerinden abartılı edebiyata “hayır!” demeyi bilmek gerek.
12 Eyl 2018: Ne #12Eylül 1980’den önceki Türkiye “bir güzel ülke”ydi, ne de AKP iktidarından önceki Türkiye nostaljinin konusudur. Dikkatimizi yönelteceğimiz, bugün mücadele yürütenlerdir, devrimcilikte ısrarını bugün de sürdürenlerdir.
12 Eyl 2018: #12Eylül’de direnmeyen bugün de direnmiyor. 1980’lerin sonundan başlayarak yaygınlaşan legalizm, 12 Eylül fideliğinde yetişti.
12 Eyl 2018: Ama bir yapısallığı görmek durumundayız: #12Eylül’de işkence ve zindanda direnenlerdir bugün devrimci mücadele yürütenler.
12 Eyl 2018: Devrimci hareketin çok iddialı ve büyüklük taslayan bazı örgütleri, sokaklar ve dağlar bir yana işkence ve zindanda da direnmedi. Ama bunlar, 38 yıl sonra hala #12Eylül zulmü edebiyatı yapmaktan geri durmuyor.
12 Eyl 2018: İşkence tezgahında ve hapishanedeki direnişten önce gelen bir direnişten söz ediyoruz. Devrimci hareket, 12 Eylül’e sokaklarda ve dağlarda direnmemiştir.
12 Eyl 2018: #12Eylül1980 askeri darbesi artık kesinlikle tarihin konusudur. Tarihten de ancak ders çıkarılır. İlk ders, devrimci hareketin #12Eylül rejimine direnmeyi becerememesidir.
12 Eyl 2018: Arşivden:Kaypakkaya’yı Anlamak”
Yazan: R. Reşat Çetinbaş
“Onu anlamak için yükseklere çektiği bayrağa bakmak gereklidir. Bu bayrak,  Maoizmin ve BPKD’nin bayrağıdır.”
http://www.teorivepolitika.net/index.php/okunabilir-yazilar/item/488-kaypakkayayi-anlamak …
10 Eyl 2018: “Sosyalistiz, sosyalizm mücadelesi veren insanlarız. Örgütlerle temasımız var mıdır? Evet, olmak zorunda. Olmadan nasıl avukatlık yapabiliriz? Örgüt seni seviyormuş, bahsediyormuş demek ayıptır. Benim tanıdığım insanların %75’i düzenin silah yoluyla devrilmesi gerektiğine inanıyor”
10 Eyl 2018: #HalkınAvukatlarıKazanacak
“Biz gecekonduların, yoksul mahallelerin avukatlığını yapıyoruz. Siz de bir varoş yargılaması yapıyorsunuz. Böyle bir çöküş döneminde böyle avangart kararlar vermenizi sağlayan bu varoş mahkemeleridir.”
10 Eyl 2018: #SelçukKozağaçlı, mahkemenin mantığını tersyüz ediyor: “Nasıl bir adaletsizlik, yargıda kokuşma, çökme olduğunu görüyoruz. Avukatlık mesleğini ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz. Müvekkilinizin yanından ayrılın bizim yanımıza geçin diyorsanız böyle bir şeyi asla kabul etmiyoruz.”
10 Eyl 2018: #Kozağaçlı savunma yapmıyor, saldırgan yargılama yapıyor: Bir mahkeme karşısında bulunduğuma inanmıyorum. Siz mahkeme değilsiniz ama mahkeme süsü verilmiş bir durum var. Bu büyük süslü adliye binaları ve sistemler potemkin panolarıdır. “
#HalkınAvukatlarıKazanacak
09 Eyl 2018: Mao: “Sağ sapma; zamanın gerisinde kalmak, gelişmeye ayak uyduramamak ve mücadeleci ruh eksikliğidir.”
09 Eyl 2018: Mao: “Sol sapma nedir? Zamanın çok ilerisinde gitmek, bugünkü gelişmenin ilerisinde olmak, eylemde, ilke ve siyaset meselelerinde aceleci olmak, mücadele ve tartışmalarda herkese birden vurmaktır.” (31 Mart 1955)
09 Eyl 2018: Ölüm gününde saygıyla andığımız Mao Zedung, Marx ve Lenin’den gelen ve geleceğe uzanan mücadele çizgimizin vazgeçilmez mihengidir.
09 Eyl 2018: Büyük Marksist önder Mao Zedung, 9 Eylül 1976’da öldü. Mao, Marksizmin salt Çinlileştirilmesinin değil, asıl olarak Marksizmin dünyalılaştırılmasının Lenin’den sonra ikinci büyük adımının sahibidir
09 Eyl 2018: Tayyip devletine karşı mücadele çizgisinde durdukça, şoven yanlar taşıyan bir ulusalcılıkla bile iletişim kurulabilir. Ama Tayyip’e yaltaklanan, kendine onun gölgesinde yer arayan “demokrat” gericinin tekidir.
09 Eyl 2018: Cumhuriyet, demokratik muhalefete ve Kürdistan Hareketine uygun denebilecek bir yayın çizgisindeydi. Hiçbir işe yaramayan ahmak liberallerin varlığı bu gerçeği gözden kaçıramaz.
09 Eyl 2018: Cumhuriyet gazetesindeki olay, laik denilen kesimlerdeki az çok belirgin bir yarılmanın Tayyipçi devlet nezdinde yeni bir başarısının örneğidir. Cumhuriyet, Sözcü’ye ve Perinçek’e daha yakın oldu.
08 Eyl 2018: Rusya ve Suriye, sadece İdlib’i değil Tayyip’in hevesli hesaplarını da vuruyor.
08 Eyl 2018: Güncel yazı: “Yaşasın Sağlamcılık” Yazan: Marlen İnsarov. Çeviri: Yunus Emre Büyükburç
04 Eyl 2018: Tapınan Elif Şafak gibiler şimdi de Tayyip düşmanı oldu. Bizim, ne dün Kemalizme baş-düşmanlığımız bu sefil ahmaklar gibiydi, ne de bugün Tayyip’e baş-düşmanlığımız bu sefil ahmaklar gibidir.
03 Eyl 2018: “Zira çoğu zaman bu terimler filozoflar tarafından kendi söylemlerinde kullanıldıklarında, normal dilin terimleriyle aynı semantik içeriği taşımazlar; anlamları farklı olur.”
03 Eyl 2018: Althusser: “Filozoflar, dilbilimsel olarak normal dilin terimleriyle örtüşen felsefi terimler de kullanırlar: örneğin Tanrı, özne, ahlak, bilim, ruh, beden vb. Bu dilsel özdeşliğe aldanmamak lazımdır…”
03 Eyl 2018: Althusser: “Felsefede soru(n)lar ve yanıtlar, bilimlerde problemler ve çözümler vardır.”
01 Eyl 2018: Üç-beş milletvekilinin katılımıyla herhangi bir iş yapılamayacağı çok açıktı. Cumartesi Anneleri eylemine merkezi ve kararlı bir şekilde katılacak HDP, hem kendi dağınıklığını giderebilecek hem de toplumsal muhalefete bir itilim verebilecekti.
#CumartesiAnneleri701Hafta #Cumartesi
01 Eyl 2018: HDP niçin var? Cumartesi Anneleri eylemine merkezi olarak ve kararlı bir şekilde destek vermeyip de ne yapacak bu parti? #CumartesiAnneleri701Hafta #Cumartesi
01 Eyl 2018: Devletin zoru, Cumartesi Anneleri mevzisini çok kolay iteledi. Bunu açıkça ifade etmek gerek. Burada yükümlülük, Cumartesi Annelerinin yorgun omuzlarında değil.
01 Eyl 2018: Cumartesi Annelerinin ve çevrelerindeki dayanışmacıların direnme gücü bu kadar. Elbette haftaya da orada olacaklar. Cumartesi eylemi bitmeyecek.
30 Ağu 2018: Güncel yazı: “ShenZhen’de Şafak Vakti Çevik Kuvvetler 50 Eylemciyi Gözaltına Aldı” Çeviri: Elif Nur Aybaş
“Shenzhen’deki yerel bir fabrikada bağımsız bir sendika için kampanya yürüten işçileri destekledikleri için 50 Maocu eylemci gözaltına alındı. “
27 Ağu 2018: Cumartesi Anneleri direnişçisi İkbal Eren dosdoğru söylemiş: “Bizi, sizin gazınız, tüfeğiniz susturamaz. Siz de haklısınız, kendi kendinizi mi yargılayacaksınız?”
26 Ağu 2018: “Marksizm Nereye?” – Yazan: Arif Dirlik
“Günümüzde, radikal imkanların herhangi bir değerlendirmesi, işe, bir Marksizm eleştirisiyle başlamalıdır.”
25 Ağu 2018: Devletin görmezden gelmeyerek saldırıya geçmesi, zorunlu olanı gösteriyor: Cumartesi Annelerinde “sathı müdafa yoktur, hattı müdafa vardır”. Bu sınırdan geri çekilmek yoktur!
25 Ağu 2018: Cumartesi Anneleri, muhalefetin elbette devrimci değil ama en vicdani, en demokrat, en ahlaki kırmızıçizgisi konumundadır. Bu yerden en küçük bir gerileme çok büyük bir geri düşüş anlamına gelir. #CumartesiAnneleri700Hafta
22 Ağu 2018: Kürsü yazısı: “Feminizm ve Politika” – Elif Nur Aybaş
http://www.teorivepolitika.net/index.php/component/k2/item/640-
22 Ağu 2018: “Nepal’deki Maocu Halk Savaşı kendiliğinden bir kitle hareketinin tetiklemesiyle değil, kararlı bir partinin titiz hazırlıklardan sonra kendi istediği yerde ve zamanda harekete geçmesiyle başladı. “
22 Ağu 2018: “Nepal’de Maocu Deneyim Geçen 20. Yüzyıla mı gelen 21. Yüzyıla mı ait? – Yazan: A. Ercüment Özkaya
17 Ağu 2018: Kürsü yazısı: “Liberalizmin Sefaleti’ Neyi Görmüyor?
Yazan: Jülide Yazıcı
15 Ağu 2018: Kürsü’de, okurlar ya da ilgililerden gelen eleştirileri de değerlendirip yayınlayacağız. Böylelikle bir tartışma ve kolektif üretim alanı yaratmayı umuyoruz.
15 Ağu 2018: Bu köşede, deyim yerindeyse çıta biraz alçak, ve çıtadan çeşitli konularda ve çeşitli nitelikte düşüncelerin geçişi mümkün.
15 Ağu 2018: Kürsü, sosyal medyanın gündemin içinde olma üstünlüğüne karşın, emeksiz, sorumsuz düşünce üretimi zaafı ile dergi yazılarındaki doğal “hantallığın” arasında kalan boşluğa bir cevap olarak düşünüldü.
15 Ağu 2018: Bu köşede belki daha az düşünsel emekle, biraz serbest ama TvP’nin düşünce ve diliyle ilgisi açık -onaylayan veya eleştiren- yazıların olmasını bekliyoruz.
15 Ağu 2018: “Kürsü” yayında!
Kürsü köşesinde Teori ve Politika’nın temel uğraşı alanı yanında, ürettiği düşüncenin ikincil alanlardaki yansımaları olacak yazılara yer vereceğiz.
13 Ağu 2018: Kürsü yazısı: “Liberalizmin Sefaleti” – Serhat Darıcı http://www.teorivepolitika.net/index.php/component/k2/item/638-liberalizmin-sefaleti …
13 Ağu 2018: #SamirAmin’in eseri, eseri, katkıda bulunduğu Marx-Lenin-Mao diyalektik zincirine yeni halkalar ekleyerek değerlendirilir ve tamamlanır.
13 Ağu 2018: #SamirAmin, Lenin’in Emperyalizm kitabındaki kavranılacak halkanın, emperyalist ülkeler işçi sınıfının, sömürgelerden pay karşılığı burjuvazisiyle bağlaşması olduğunu savundu.
13 Ağu 2018: #SamirAmin, Leninizmle Maoizmin devrimci bağını kurabilen Marksistlerdendi. Bolşeviklerin eksiklerinin Çin komünistlerinde nasıl giderildiğini vurguladı. Sosyalizmin inşası sürecinde köylülerin özgül rolünü politikleştirmenin, Sovyet ve Çin deneyimlerindeki ayrımını gösterdi.
13 Ağu 2018: #SamirAmin, enternasyonal çağrısında, ezilenlerin özgüllüklerde parçalanmasına karşı birlik, safları kudretsiz kılan “yatay örgüt” teranesine karşı dikey örgüt savunusu yapıyordu.
13 Ağu 2018: #SamirAmin, küresel ölçekte düşünebilen sayısı çok azalmış Marksist teorisyenlerdendi. Dikkat çekici son yazısı, hareket değil örgüt olarak bir enternasyonal çağrısı yapıyordu.
http://sendika62.org/2017/08/samir-amin-isci-sinifinin-enternasyonalini-yeniden-insa-etmek-zorundayiz-438902/ …
13 Ağu 2018: #SamirAmin öldü. Bir Marksist teorisyenin Leninist örgütten yoksunluğu koşullarında yaşadı.
04 Ağu 2018: Türkiye’de devrim davası güdenler için baş düşmanın kim olduğu açıktır. İçinde bulunduğumuz konjonktürde, ABD düşmanlığını öne çıkarmaya dönük en küçük tereddüt, hakiki baş düşmana dolaylı destek anlamına gelir.
30 Tem 2018: Kürsü yazısı :”F Tipi Devrimciler”
Yazan: Elan Ağdatlı
http://www.teorivepolitika.net/index.php/component/k2/item/637-f-
25 Tem 2018: ABD’li rahip Brunson, PKK suçlamasından tahliye oldu. Güç ilişkisinin basit denklemi!
23 Tem 2018: #AhmetŞık yine bozmuş fiyakalarını. “Dokunan yanar” sözünden beri, cesaretle iktidara karşı duruyor Ahmet Şık. Mızrağının sivri ucu hep isabetli hedefe vuruyor: Baş düşmana!
http://www.cumhuriyet.com.tr/m/haber/turkiye/1035246/Sik_a_kursude_saldiri__iste_AKP_nin_engellemek_istedigi_konusma
23 Tem 2018: Kürsü yazısı: “Burjuva Demokratik Yoksunluğun Bedeli” – Yazan: Mustafa Çavuşoğlu
23 Tem 2018: “Yok eğer Paris gettolarından Yahudi/Arap/Afrika kökenli bir “asi” iseniz ya da Ortadoğulu bir göçmenseniz o zaman ırkçı kırbaçlarla cezalandırılmanız gerekir.”
23 Tem 2018: “Fransa hükümeti ırkçılığa hatta “ırk”ın kendisine karşı olacak kadar hümanist/demokratiktir. Ancak makbul bir Fransız vatandaşıysanız. Eğer ırksal, kültürel aidiyetinizden sıyrılabilmiş ve eve kupa getiren bir “Fransız” olabilmişseniz. “
23 Tem 2018: Kürsü yazısı: “Fransız devletinin politik doğruculuğu ve burjuva ikiyüzlülüğü” – Yazan: Damla Uyar
22 Tem 2018: Düzen dışı güçlerin “demokratik muhalefeti” ise ya düzen muhalefetinin burjuva demokratik yükselişine ya da devrimci hareketin atılımına bağlıdır. Bunlardan birinin yükselişi olmadan “demokratik siyaset”te anlamlı bir genişleme beklenmemelidir.
22 Tem 2018: Burjuva demokratik normlara göre organize olmak, düzen içi muhalefeti iktidara mı taşıyacak? Muhtemelen kısa vadede hayır, ama böylelikle, kimliği olan bir muhalefet ortaya çıkacaktır.
22 Tem 2018: Tayyip’e karşı düzen içi muhalefetin burjuva demokrasisinden başka seçeneği yok, çünkü öteki her şey Tayyip’te fazlasıyla var.
22 Tem 2018: İyi Parti’deki çalkantı, Türkiye’de “devletli Tayyip”e karşı düzen içi muhalefetin gelip dayandığı muhalefet eşiğinden kaynaklanıyor. Düzen muhalefeti, ya burjuva demokrasisi üzerinden yükselecek ya da kurtulamadığı devletin yörüngesine göre çözülmeyi sürdürecek.
19 Tem 2018: Avukat Hüseyin Aslan, Hamzaoğlu’nun yargılandığı davanın “konjonktürel dava” kategorisinde olduğunu söyledi: “Afrin operasyonu sonuçlanmış ve #Hamzaoğlu ile #Çelebi’nin tutuklanma nedeni kalmamıştır.” #HamzaoğlunaÖzgürlük
18 Tem 2018: O, politik duruşu bir yana sırf kişisel özellikleri bakımından liberal sola aykırı biri…Çok değerli ve güvenilir bir mücadele arkadaşı olan #HamzaoğlunaÖzgürlük
18 Tem 2018: #OnurHamzaoğlu Tayyip iktidarının çok az kalan açık sinir uçlarına değiyor. Muhalefet hareketinin dünya ve Türkiye kamuoyuna dönük çok az kalan değerli simalarından biri…
18 Tem 2018: Kürsü yazısı: “Popülizme Giden Yolu Döşeyen Taşlar “Quantum”dan Geçmek Zorunda mı?” – Yazan: Damla Uyar
15 Tem 2018: Türkiye solu, ezici çoğunluğuyla “o an” düzenden kopamadığını, “demokrasi” büyüsünün esiri olduğunu gösterdi.
15 Tem 2018:  Yüreğin, seni düzene ince ama sağlamca bağlayan aptallaştırıcı değerler için mi atıyor, devrimin değerleri için mi?
15 Tem 2018: İki yıl önce, işte “o an” gelmişti… Düzenden koptun mu kopmadın mı?
15 Tem 2018: İki yıl önce 15 Temmuzu 16’sına bağlayan gece ve sonrasında, hangi neden ve gerekçeyle olursa olsun, Tayyip’e malzeme olan zihniyet mi devrim davası güdecek!
15 Tem 2018: Bugün sağcısı solcusuyla, Kürdü Türküyle, sosyalisti faşistiyle demokrasi sevdalıları Tayyip’in zaferini kutlayacak coşkuyla…
11 Tem 2018: Türkiye’de politika ağır yoksunluk ortamında bir “öncü politika”dır. Hedefinde devlet ve uzlaşmayacağı halk duyusu vardır. #SomaDavası
11 Tem 2018: Soma davasında karar açıklanmış. Bir soru: O sırada 301 ölünün 301 yakını var mıydı duruşma salonunda?
09 Tem 2018: Eskisi de içte ve dışta ezilenlerin yeminli düşmanıydı, yenisi de…
09 Tem 2018: Tayyip Erdoğan, inanmadığı değerler üzerine yemin ediyor. Böyle cumhuriyete öyle başkan!
05 Tem 2018: Bu kültürden kopmalıyız. “Koyun kurt ile gezerdi fikir başka başka olmasa” kültürüyle gideceğimiz bir yer yok.
Barışçılar ölür, savaşçılar öldürür (bu arada ölür de). Biz hangi taraftayız?
05 Tem 2018: “Saldırı, Türkiye solunun sırtına tarihsel ve ağır bir yük yükledi. Düşmanı lanetlemeye odaklanmanın gereği yok. Acınmaya, diz dövmeye de gerek yok.”
05 Tem 2018: “Ankara Katliamı: Kanırtıcı gerçek ve ağır yükümlülük” – Metin Kayaoğlu
“10 Ekim katliamı vicdanımızı kanırtmasın, bu katliamla gerçeğimizin kanırtıldığını anlayalım ve ona göre davranalım sadece. Mazlumlar, mağdurlar, masumlar olmayı reddedelim.”
24 Haz 2018: Tayyip Erdoğan’a oy verenlerin düşünce-davranış dili, karşı taraftakilerinkinden tamamıyla farklı. İyimser değerlendirmeler, kullaşmış sürülerin kendi dillerine kulak verebileceği yanılgısında oldu.
24 Haz 2018: Ortamın havasından sarhoş olup ikinci tur üzerine yazılar yazan sosyalist kalemler, düzenle bağlarını bir kez daha kontrol etmeli.
24 Haz 2018: Kürt halkı yapısal varlığını Özgürlük Hareketinin iradesiyle bir kez daha gösterdi. HDP’nin Demirtaş’tan aldığı fazlayı, Kürtler ve Türklerin dayanışmasına borçluyuz.
24 Haz 2018: Seçimin sıcaklığından sarhoş olanlara geçmiş olsun. Sonuç,  katılım politikasına “yabancılaştırma etkisi” yapmalı!
24 Haz 2018: Solda yer alanların genel beklentisine aykırı bir sonuç gerçekleşti. Muharrem İnce, burjuva demokrat denebilecek alanda bir konsolidasyon sağladı. Ama bu yetmedi. #Secim2018
24 Haz 2018: Hiçbir sonuç, müthiş bir zafer ya da yenilgi değildir. Sandıkları önemseyecek kadar reel politiker, devrimi hiç unutmayacak kadar devrimci bakışlı olunmalı. #Seçim2018
19 Haz 2018: KÖZ gazetesi tarafından düzenlenen, dergimiz yazarlarından İnayet Aksu’nun da konuşmacı olduğu panele davetlisiniz…
18 Haz 2018: Güncel yazı :”Türkiye Bir Devrim Ülkesi mi? Huzursuz ‘asi’ ile kullaşmış ‘barbar’ arasında…”Metin Kayaoğlu
http://www.teorivepolitika.net/index.php/component/k2/item/633-turkiye-bir-devrim-ulkesi-mi-huzursuz-asi-ile-kullasmis-barbar-arasinda …
18 Haz 2018: “Bolu Beyi’ne boyun eğseydik, Köroğlu’na çıkmazdı adımız. Mahir olmazdık, cesaret timsali.” #DemirtaşBizimle
18 Haz 2018: “Darağacına yürürken başımız dikti. Deniz’dik. Hüseyin’dik. Yusuf’tuk. Sait’ti adımız, Dağkapı meydanında.”
18 Haz 2018: “Serez’in esnaf çarşısında Şeyh Bedrettin’dir adımız. Pir Sultan’dır bir yanımız. İşkence tezgahlarında Hallac-ı Mansur olduk.” #DemirtaşBizimle
18 Haz 2018: Devletin borazanında şu adların yankılanmasını sağladı bir mücadelenin gücü: Bedrettin, Pir Sultan, Köroğlu, Kaypakkaya, Mazlum, Deniz, Mahir… #DemirtaşBizimle
15 Haz 2018: İslam, ezilenlerin kurtuluş sancağı olarak tek bir el tarafından olsun yukarı kaldırılıncaya kadar… İslam, kendi adına hüküm süren devletliyi tekfir etmeye cüret eden savaşçılar buluncaya kadar… Bayram devrimci İslam’ın neyine…
15 Haz 2018: Bugünü neden bayram olarak kabul edelim?
1. Halkın devletliye kul olmasını sağladığı için mi?
2. İslam, bir ezme aracı olarak kullanıldığı için mi?
3. Halkın ortak duyusuna aykırı olmamak için mi?
10 Haz 2018: İslamiyet ile bu manzara arasında bir ilişki var mı? Ezilenlerin yanında olduğunu söyleyen bütün Müslümanların bunu yanıtlaması gerekli değil, zorunlu!
http://www.cumhuriyet.com.tr/m/haber/turkiye/993861/Milli_irade_ile_araya_boyle_mesafe_koydu.html …
08 Haz 2018: Gepegenç asiler, devletin kulu barbarın vahşetine onurla direniyor. Ya Gezi Ayaklanması türünden asilik, ya da devrimci barbarlığın kahredici saldırısı. Başka yol yok! Liseli yiğit gençlere selam olsun!  #KadıköydeİşkenceVar
06 Haz 2018: Tutsak öğrencilerin tamamı serbest…
#BoğaziçineÖzgürlük
06 Haz 2018: Boğaziçili öğrencilerin duruşması devam ediyor:
Hakim: Kürtçe slogan attın mı?
Öğrenci: Atıldıysa katılmışımdır.
Hakim: Kürtçe biliyor musun?
Öğrenci: Anadilimdir.
Hakim: Kürtçe benim de anadilim.
06 Haz 2018: Tutuklu Boğaziçili öğrenciler duruşma salonuna alındı. Duruşma başlıyor…
06 Haz 2018: Boğaziçi öğrencilerinin tutuklu olarak yargılandığı davanın duruşması için gelenler Adliye önünde basın açıklaması yapıyor.
05 Haz 2018: Kürt Hareketinin büyük nesnel gücü, özellikle nazik zamanlarda, karşı-tarafta etkiler yaratıyor. Zihniyetlerini değiştiriyor, bakışlarını genişletiyor. Buna TARİHSEL İLERLETME denir.
05 Haz 2018: Türkiye toplumunun Kürdistan Hareketiyle ilgili ekseni değişiyor. Daha önce Tayyip’in arkasındakiler deneyimlemişti Kürtlerle teması. Şimdi sıra Akşener, Karamollaoğlu, Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce tarafındakilerde.
05 Haz 2018: Yılmaz Özdil’in yazısı, @velisacilik dolayısıyla da olsa, Kemalist toplumun Kürt Hareketiyle teması anlamına gelmektedir ve bu yolun geriye dönüşü yoktur.
https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/yilmaz-ozdil/tek-adama-karsi-tek-kollu-adam-2449152/ …
31 May 2018: Gezi, hava gibi varlığı hissedilen ama elle tutulamayan bir şey bugün. Gezi, minik birtakım örneklere “yeni Gezi” etiketi yapıştırarak küçültülmemeli. İlk ve tek genel halk ayaklanmasıydı o.
31 May 2018: Kendine hayran olması, kendini modelleştirmesi, komüncülük oyunu, forumlar oyunu Gezi Ayaklanmasının hem parıldayan hem de en zayıf yanıydı. #Gezi5yaşında
31 May 2018: Gezi Ayaklanması, ardında elle tutulur hiçbir şey bırakmadan tarihe havale oldu. Bugün, Gezici ruh çağırma seanslarının anlamı ve hükmü yok. #Gezi5yaşında
31 May 2018: Gezi Ayaklanması, kendiliğinden milyonların hareketiyle kendiliğinden ortaya çıkan bir üst-ideolojiyle var oldu. Bu, “özgürlükçülük”tü ve Marksizm dahil ülkedeki bütün ideolojiler bu üst-ideolojinin nüfuzundaydı. #Gezi5yaşında
31 May 2018: Türkiye’nin ilk ve tek genel halk ayaklanması olan Gezi Ayaklanmasının beşinci yılı kutlu olsun!
Ayaklanma, 31 Mayıs cuma günü patladı. Bir tek gün tayin edici önemdeydi, o yüzden “Haziran” gibi başka adlandırmalar değil, “Gezi Ayaklanması” demek en uygunudur. #Gezi5Yaşında
27 May 2018: Hiçbir devrimci, düşmanların kavgasına kayıtsız kalamaz. Baş düşman dururken, ikincil düşmanla uğraşılmaz. Sorun, düşmanların birinden birine tabi olmaktır.
27 May 2018: Demokrat Parti diktatörlüğüne karşı #27Mayıs diktatörlüğü: Bunlardan birini seçenden sosyalist olamaz.
27 May 2018: #27Mayıs, Türkiye’nin iki gerici egemen kanadının mücadelesinin aşamalarından biridir. Bu kanatların her ikisi de gericidir ve hiçbir desteğin konusu olamazlar.
27 May 2018: #27Mayıs’ın demokrasiye karşı olması için, 26 Mayıs’ın demokratik olması gerekir. Demokrat Parti iktidarının demokratlığına sivil toplumcu ahmaklar inanıyor ancak.
27 May 2018: #27Mayıs, Türkiye’nin demokrat ve ilerici muhalefetinin eklemlendiği bir askeri darbedir ve birtakım demokratik düzenlemeler de yapmıştır.
27 May 2018: #27Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve en son 15 Temmuz’u aynı sanmak liberalizmin en aptal, en ahmak ve devletli gericiliğin birinin kuyruğuna asılmış solcu türünün önde gelen özelliklerinden biridir.
27 May 2018: #27Mayıs “demokrasiye darbe”ymiş! Diktatörlüğün borazanı Anadolu Ajansı böyle buyurmuş.
24 May 2018: “Yedi düvele meydan okuyan yiğit” Tayyip Erdoğan, pabucu pahalı görünce, uluslararası mali sisteme sadakatini ilan etti!
20 May 2018: Bu paradigma hem tarihsel, hem politik olarak önemlidir ve kopuş içermektedir. İbrahim Kaypakkaya, diğer devrimci önderlerden farklı olarak, egemenlerin dünyasından zihniyet olarak tamamen kopmuştur. Eli silahıdır, yüreği, kafası silahlıdır,  kararlı bir ıdeolojik yapıya sahiptir.
20 May 2018: Deniz Gezmiş bir devrimci yıldızdır, atılgandı. Mahir Çayan, Marksizmin iç tarihsel diyalektiği olduğunu, bunu statik bir yaklaşımla anlayamayacağımızı söyleyen bir devrimcidir. Kaypakkaya ise solun ortak paradigması dışında başka bir paradigma oluşturmuştur.
20 May 2018: “Yiğitlerimizi devlet öldürdü, haklarını biz verelim. Haklarını, onları aynılaştırarak veremeyiz. Devrimci önderlerimizin ayrımlarını inşa etmemiz, vurgulamamız gerekmektedir.”
20 May 2018: Metin Kayaoğlu: Devrimcilik, var olanı zorla, şiddetle yıkma eylemine girişmektir ve 71’de, açıkça fiziksel bir saptamayla, devrimcilik vardı.
20 May 2018: Partizan ve SMF tarafından Ankara’da düzenlenen #İbrahimKayapakkaya Haki Karer ve Dörtler’i anma etkinliği başladı.
18 May 2018: Partizan ve SMF tarafından 20 Mayıs Pazar günü Ankara’da düzenlenen #İbrahimKayapakkaya Haki Karer ve Dörtler’i anma etkinliğine Dergimiz Genel Yayın Yönetmeni Metin Kayaoğlu da konuşmacı olarak katılacaktır.
18 May 2018: Kaypakkaya, ezilenlerin politik devrimciliğinin ilk koşulunun egemenlerin şu ya da bu kanadından bağımsızlaşmak olduğunu kuvvetle vurguladı. Bu kopuşa “komünist devrimcilik” diyordu.
18 May 2018: Kaypakkaya, bu ülkede “eliyle, yüreğiyle, kafasıyla silahlı” ilk devrimcidir. Onun eseri, salt geçmişimizin nirengi noktası değil, bugünümüz ve geleceğimizin kızıl ışığıdır.
18 May 2018: #İbrahimKaypakkaya ezilenlerin devrimci kurtuluş davasında, egemenlerin teorisinden, ideolojisinden, politikasından ilk tam kopuşu gerçekleştiren eserin sahibidir.
18 May 2018: Türkiye’nin ilk “politik Marksist”ini, önderimiz #İbrahimKaypakkaya ‘yı ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz.
15 May 2018: Temel Karamollaoğlu: “İsrail’in bugüne kadar önünü açan onlarca karar aldınız. Hangisini sonlandıracaksınız. Çıkıp miting yapacaksınız, kargalar güler yav.”
15 May 2018: Temel Karamollaoğlu: “Daha iki gün önce hükümetin enerjiden sorumlu bakanı İsrail ile olan münasebetleri geliştirecek bir anlaşmayı imzaladı mı imzalamadı mı? Onu söyleyin. Siz o anlaşmayı rafa kaldıracak mısınız?”
15 May 2018: @HDPgenelmerkezi: İsrail ile ekonomik, askeri, siyasi tüm anlaşmaların sonlanması, İsrail’e ekonomik yaptırım uygulanması amacıyla Meclis genel kuruluna sunduğumuz genel görüşme talebimiz AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
14 May 2018: Baş düşman, riyakârlıkta önde gidiyor. Karalar bağlamış, yaslar ilan etmişler. Devletin en büyük varlık göstergesi güçtür. Haydi, göster tepkini!
14 May 2018: Filistin, Türkiyeli devrimcilerin akıttığı kandadır. Ama hiçbir koşulda “baş düşman”ımızla aynı evrende olmayız. #Kudüs
14 May 2018: İkiyüzlü, kalleş ve sahte dostları türüyor Filistinliler’in: Eyy, diyor. Ama başka bir şey demiyor ve yapmıyor. Yapmayacak da…
14 May 2018: Ezilenler korkmuyor ve ölmeyi biliyor: On binlerce Filistinli ölüme yürüyor. Gaddar düşman vuruyor.
14 May 2018: Ezilenlerin parçalanmışlığının, kudretsizliğinin acı kanıtı: Silahsız Filistinliler silahlı düşmana karşı yürüyor. İsrail vuruyor, Filistinliler vuruluyor.
09 May 2018: “Belirtisel okuma” denen marifete de gerek yok burada: Halkevleri o halde açıklamasını bizleri susturacak şekilde yapsın.
09 May 2018: Evet, politika bizim gibi “kötü niyetliler”in bile anlayacağı kadar açık yapılmalıdır. Açıklamada, Meclis için HDP’nin destekleneceği açıkça yazılıyor. Peki, aynı açıklık neden,  “Oylar Demirtaş’a!” diye sürdürülmüyor?
09 May 2018: Politika, herkesin anlaması için açık ve net olmalıdır. Açıkça söylenmeyen, öznesinin iç sıkıntısını gösterir. Halkevleri CHP’yi destekleyeceğini neden açıkça söyleyemiyor?
09 May 2018: Halkevleri açıklaması, bir şeyi net olarak açıklıyor: Meclis seçimlerinde oylar HDP’ye! Ama açıklama, bir şeyi açıklamıyor: Birinci turda hangi cumhurbaşkanı adayına oy vereceksin?
09 May 2018: Halkevleri seçim tutumunu açıkladı: “Vakit tamam!” Oylar Muharrem İnce’ye…
http://sendika62.org/2018/05/halkevleri-secim-tutumunu-acikladi-vakit-tamam-omuz-omuza-erdogan-iktidarina-son-verelim-491268/
09 May 2018: Altan Tan, HDP’ye HüdaPar’dan dolayı adaylık başvurusu yapmamış. Durması ahlaksızlıktı bu arsız gericinin. Cehennemin dibine kadar yolu var. T A M A M
08 May 2018: Biz, ne şunların ne Tayyiplerin “millet”indeniz. Ama T A M A M diyoruz.
07 May 2018: İBDA’cılar, kimi İslamcıların “lümpen” suçlamaları altında İslami kara kalabalıktan ayrılmaya yeltendiler. Ama paramparça olarak eski yerlerine döndüler.
07 May 2018: İslamda devrimcilik arayışının trajik değil melodramatik bir örneğidir Mirzabeyoğlu’nun sonu. Bu son, bir soruyu açık bırakıyor: İslamda devrimcilik ilkesel olarak mı, tarihsel olarak mı mümkün olamıyor?
07 May 2018: Salih Mirzabeyoğlu ölmüş. Mahir Çayan’ı örnek alarak devlete kafa tutmaya kalktı. Atıldığı hapiste önce kafayı yedi, ardından terbiye oldu ve Tayyip’e biatla ömrünü bitirdi.
06 May 2018: Tutuklu olduğu Ankara’dan annesinin cenaze töreni için İzmir’e getirilen HDK Eş Sözcüsü #OnurHamzaoğlu: Vakur, cesur, metin… #OnurHamzaoğlunaÖzgürlük
06 May 2018: Eyüp Eser: “Marx, politik devrim ile toplumsal devrim ayrımı yapmaktadır, politik devrimde ânı esas almaktadır. Marx, politik devrimde üretici güçlerinin sahiplerini hedef alır.”
06 May 2018: Yazarlarımızdan Eyüp Eser’in Marksizm Sempozyumu’nda “Marx-Engels ve Kapitalizm Öncesi Toplumlar: Bir Giriş” sunumu başladı.
06 May 2018: Denizlerin ardından elde silah toprağa düşenler, devrimci yolun şiddetsiz olamayacağını savunanlar hala var. Bu da reformist sosyalistlerin derdi olsun.
06 May 2018: İktidardan da namludan da burjuvazi lehine çoktan çekilmiş olanlar düşsün devrimcilerin yakasından. Devrimciliği terörizm olarak gören ve Denizlerin devrimci anısının bezirganlığını arsızca sürdürenler var. Bu bizim derdimiz.
06 May 2018: Deniz Yusuf Hüseyin’in devrimci anısı, demokrasi havarilerinin çiğneyeceği sakız değildir. Onlar masum çocuklar değil, silahlı devrimcilerdi. İktidarın namlunun ucunda olduğunu göstererek öldüler. #6Mayıs1972
05 May 2018: Marx, “çelişkisiz, mutlak bir biçimde konuşurdu. Sert, kesin ve katı konuşma tarzı, görevinin tüm düşüncelere hakim olmak ve onlara uygun yasalar bulmak olduğu konusundaki kesinliği yansıtıyordu.” (Bir çağdaşının anlatımı.) #Marx200
05 May 2018: Marx’ın hafif peltek ve yine hafif aksanlı konuştuğu anlatılır. O, sevdiği konuşma tarzını şöyle anlatır: “Çıplak, abartısız, gerçek olaylara dayanan, somut, net bir konuşma…”
05 May 2018: “… Ben o gerçekten önemli adamlardan değilim. Oğlumun ölümü kalbimi ve beynimi öylesine acıttı ki onu kaybetmenin acısı ilk günkü gibi duruyor.” #KarlMarx
05 May 2018: Yaşadıkları açlık koşullarına dayanamayan oğlunun ölümü üzerine Marx şunları yazar bir mektupta: “”Gerçekten önemli adamların doğa ve dünyayla öyle bir ilişkisi vardır ki tüm kayıplarını telafi edebilirler, der Bacon… #Marx200 #Marx200Yaşında
05 May 2018: “Bir ayaklanma örgütlemek, işçilerden aidat toplamaktan daha kolaydır.” Marx, işçi sınıfından böyle yakınıyor!
05 May 2018: “Marx’ı yakından tanıyan herkes için, ne Kapital ne diğer eserleri onun dehasını ve bilgisini ortaya koymaya yetmiyor. O, bütün eserlerinden üstündür.” (Bir yazarın yorumu)
05 May 2018: Karl Marx, ekonomiden bahsederken karmaşık, politika veya güncel olaylarla ilgili açık ve sade, felsefeye geldiğinde ise ışıl ışıl yazıyordu. (Bir yazarın yorumu.)
05 May 2018: Sorulur Marx’a: Mutluluk nedir? “Mücadele etmek.” (Biz işte böyle bir önderin yolundayız.) #Marx200
05 May 2018: Sorulur Marx’a: Sefalet nedir? “Boyun eğmek.” (Açlık, yoksulluk değildir sefalet; ezilenin başkaldırmamasıdır.)
05 May 2018: Dünyanın dört bir yanında mücadele eden ezilenlerin büyük öğretmeni Marx, 200 yıl önce bugün doğdu.
#Marx200 #Marx200Yaşında
04 May 2018: Yazarlarımızdan Eyüp Eser,  “Marx– Engels ve Kapitalizm Öncesi Toplumlar: Bir Giriş” başlıklı tebliğiye pazar günü Marksizm Sempozyumu’nda.
04 May 2018: Yazarlarımızdan İrfan Kaygısız ile Meryem Kurtulmuş ve Kurtar Tanyılmaz, “Türkiye İşçi Sınıfının Maddi Varlığı ve Değişen Yapısı”nı yarın 13:15-15:15’te anlatacak.
#Marksizmsempozyumu
01 May 2018: 1 Mayıs, işçi sınıfının politik davasının sahteleşmiş savunusu da değildir. “Hedef Taksim!” diyenin Mehmet Akif Dalcı gibi Taksim’e yürüyüşüdür.
01 May 2018: 1 Mayıs, işçi sınıfının politik bir hedefe sahip olduğunun ilanı olmuştur tarih boyunca. Politik hedef, ezilenler için yasal sınırların dışını gösterir.
01 May 2018: 1 Mayıs, bir toplumsal sınıfın öteki sınıfa aynı gemide olduklarını, birbirlerinin değerini bilmeleri gerektiğini anlattığı bir gün değildir. #Yaşasın1Mayıs #BijiYekGulan
27 Nis 2018: #OnurHamzaoğlu, muhalefet hareketinin dünya ve Türkiye kamuoyuna dönük çok az kalan değerli simalarından biri…
27 Nis 2018: #HDK, tüm demokratik muhalefet güçlerinin özgül mücadele alanlarını ortak mücadele alanı olarak kabul eder.
27 Nis 2018: HDK Eş sözcüsü #OnurHamzaoğlu’na özgürlük!
25 Nis 2018: “Politik seçenek” ile sandığı parçalayan devrimci mücadeleyi ve sandığı etkileyen demokratik mücadeleyi kast ediyoruz. Türkiye sol hareketi, ülke ölçeğinde çarpışan güçler arasında değil.
25 Nis 2018: Esas olan, Kürdistan Hareketinin devrimci niteliğine bağlı demokratik pratiktir. Bu noktada, hiçbir kişinin özelliği yoktur. (Selahattin Demirtaş dahil.)
25 Nis 2018: Türkiye sol hareketinin CHP’yle ittifak yapacak etki ve gücü yoktur. CHP’yle politik yönelime girebilecek ehliyete sadece Kürt Hareketinin devrimci iradesi doğrultusunda HDP sahiptir.
25 Nis 2018: 24 Haziran konjonktüründe baş düşman Tayyip Erdoğan’dır. Ama CHP’nin başını çektiği odak “burjuva demokrat” değildir.
25 Nis 2018: Rejim güçlerini “sağcı” AKP, MHP, İyi Parti, Saadet ve “solcu” CHP diye ayırmak, CHP’nin dümen suyunda olmak demektir. Bunu gizlemek için yükseltilen CHP eleştirilerinin hükmü Böke-Cihaner çizgisidir ancak.
25 Nis 2018: 24 Haziran seçimleri, ancak devrimci Kürdistan Hareketinin demokratik alandaki varlığı dolayısıyla ilgi konusudur. Türkiye solu kendi başına bir politik seçenek oluşturamamaktadır.
09 Nis 2018: “Devlet şovenizminin ağır etkisindeki Türk halk kitlelerinin modernist kesimleriyle uzlaşarak, onları ürkütmeyerek, onların gönlünü hoş tutarak gidilebilecek sosyalist bir yol yoktur. Sosyal(ist) şovenizm yeğlenmiyorsa…”
09 Nis 2018: “Türk evreninin şovenist laneti altında kalınacağına, Kürt sorununun ve Kürdistan Hareketinin devrimci ağırlığı altında ezilmek evladır.”
09 Nis 2018: “Kürtlere sırtımızı dönerek kazanabileceğimiz, sosyalistleştirebileceğimiz işçi yok ve olamaz, kadın yok ve olamaz, genç yok ve olamaz, Alevi yok ve olamaz. Böyle bir sosyalizm yok ve olamaz.”
09 Nis 2018: “Yarım yüzyılı aşkındır Kürt sorunu ve Kürdistan Hareketi, bu ülkede görmezden gelinebilecek, uzak durulabilecek, tavırsız ve tutumsuz kalınabilecek bir olgu olmaktan çıkmıştır. “
09 Nis 2018: Güncel yazı: “Herkes Gelsin ‒Kürtler Hariç! Geri’ sosyalizm mi, ‘ileri’ sosyal demokrasi mi?” Yazan: Metin Kayaoğlu
03 Nis 2018: Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine tutuklama terörü. Ortam hiç yumuşamıyor, hareket alanı hep daha daralıyor. Sayıca artmak, nitelikçe derinleşmek zorunlu. #BoğaziçineÖzgürlük
01 Nis 2018: Güncel yazı: ‘Hendek Savaşları’ndan Afrin’e Politik Önderlik Sorunu” Yazan: Metin Kayaoğlu
30 Mar 2018: Mücadele, kalabalıkların günlük derdi için umarsız derman olma çabasını değil, öncü politikayı ve kahramanlığı gerektiriyor. #Kızıldere
30 Mar 2018: Kızıldere, mazide kalmış bir mücadele tarzını ve onun kahramanlarını değil, devrimin kat etmeye yetmediğimiz yolunu hatırlatıyor bize. #Kızıldere
28 Mar 2018: Devletine tapınan yalaka kullara karşı, “Bütünsel Marksizm” için uğraşan, “sosyalizm” diyen, “Emek ve Adalet”e dayalı bir İslam için mücadele yürüten Boğaziçili gençlere selam olsun!
28 Mar 2018: Boğaziçi Üniversitesi sadece liberal bir vaha olmadığını, devletin başının şimşeklerini üzerine çeken pırıl pırıl bir isyanı mayaladığını Marksist, sosyalist, İslamcı öğrencileriyle gösterdi. #BoğaziçineÖzgürlük
28 Mar 2018: Yaprağın kıpırdamadığı şu günlerde Boğaziçili gençler, cesaret ve güvenleriyle salt “bugünümüz”ü kaydetmediler tarihe, tarih için de kavranılacak bir halka oldular.
27 Mar 2018: Çok değerli ve güvenilir bir mücadele arkadaşı olan #OnurHocayaÖzgürlük ! #MuhalefetSusturulamaz
27 Mar 2018: #OnurHamzaoğlu, politik duruşu bir yana sırf kişisel özellikleri bakımından liberal sola aykırı biri…
27 Mar 2018: #OnurHamzaoğlu, muhalefet hareketinin dünya ve Türkiye kamuoyuna dönük çok az kalan değerli simalarından biri…
27 Mar 2018: #OnurHamzaoğlu, Tayyip iktidarının çok az kalan açık sinir uçlarına değiyor.
26 Mar 2018: Kişinin en büyük talihsizliği ‘küçük’ yoldaşlar, eşler ve arkadaşlardır. Yılmaz Güney de almış talihsizlikten nasibini..
Fatoş Güney: “Yılmaz silahlı mücadelenin halka zarar vereceğini düşünüyordu ve bakın PKK en çok Kürtler’e zarar verdi”
22 Mar 2018: Boğaziçi’nde gözaltına alınan öğrencilerin sayısı 15’e ulaştı. #boğaziçiüniversitesi
18 Mar 2018: #Afrin’den çekilmek Kürdistan Hareketi için jeo-politik bir iddianın geri çekilmesidir. Kürdistan Hareketinin tekrar Afrin’e girmesi görünür gelecekte olanaksızdır.
18 Mar 2018: #Afrin, Kürdistan Hareketi için açık bir yenilgidir. Sakal kesilmesi değil, el kesilmesidir. İki aylık direnişin zaferin kendisi olduğunu sayıklamak basit bahaneciliktir.
18 Mar 2018: Tayyipçiler, Kemalistler, devletinin sosyalistleri, devletinin komünistleri; emperyalizmin elini kırıp Afrin’e girmişsiniz! Gazanız kutlu olsun. Çanakkale’den Afrin’e destan ve tarih yazıyorsunuz hep birlikte…
18 Mar 2018: Tayyip, her anlamda büyük fırsatlar bulmasına karşın ne yerinden ettiği resmi ideoloji olarak Kemalizmin yerine bir resmi ideoloji koyabildi, ne de devletin kurumsal gücü anlamında “kurumsal Kemalizm”i yerinden edebildi.
18 Mar 2018: “”Kenanizm”, “Tayyipçilik”, “Özalcılık”… Bunlar Kemalizmin büyük çatısı altında yer tutan küçük girişimlerdir. Kenan Evren, öznel olarak Kemalizme düşman değildi, öteki ikisi düşman.
18 Mar 2018: “Türkiye’de modernleşme sürecinin götürücü yapısına Kurumsal Kemalizm diyoruz. Egemen sınıfların bugün Tayyip’in temsil ettiği öteki kanadı da kuşkusuz modernleşme yürütüyor, fakat Kemalizmin tarihsel büyük kanalı dışına çıkmayı 1950’den beri beceremedi.”
18 Mar 2018: Kenanizm” demek de zavallı Kenan Evren’i bir büyük tarihsel figür mertebesine çıkarmaktır. Kemalizm, evet büyük düşmanımızdır. Ama bir ideolojidir, bir kurumsallıktır. Kemalizm, bu müptezellerle karşılaştırılamayacak irtifada bir şeydir.
@gokdemirorhan:  Kemalizm değil o, Kenanizm!
https://twitter.com/teorivepolitika/status/975287583700811776 …
18 Mar 2018: Devletin AKP adında bir parti tarafından yönetildiğini söylemek bu ekibe rütbe vermek anlamına gelir. AKP’nin bir “siyasi parti” olduğunu mu sanıyorsunuz?
18 Mar 2018: Bugün TC’nin başındaki ekip, ona bir resmi ideoloji bile veremiyor. Neden? Birçok bakımdan yapısal sınırları var bu çetenin. Devlet, başka bir kurumsallıktır ve bu çetenin devlet kurumsallığını karşılayacak yeteneği yok.
18 Mar 2018: Tayyip Erdoğan, kişisel dünyası ve zihniyeti ne olursa olsun, devletin kurumsal geleneğini korumaktadır ve biz buna “Kurumsal Kemalizm” diyoruz.
18 Mar 2018: İslamla ilgili olarak Tayyip’ten başlayarak Diyanet İşleri Başkanına, Başbakan Yardımcılarına kadar uzanan söz ve tavırlar neyi gösteriyor? Din devletin emrindedir ve devletin başındakiler siyasal İslamcı değildir.
17 Mar 2018: İhsan Eliaçık, seçeneği cesaretle koymuş: “Ya yeniden başlayacağız, Müslüman dünyasında rönesans ve reform hareketi başlatacağız, ya da bu dini terk edeceğiz.”
17 Mar 2018: #Çanakkale savaşını öven her solcunun, sosyalistin, “komünist”in yeri kendi devletinin safıdır. Aynen, Birinci Dünya Savaşında devletlerinin safında savaşa koşan zamane “komünistleri” gibi.
17 Mar 2018: #Çanakkale savaşını salt Türk Kurtuluş Savaşına bağlamayacak, bugüne, Afrin’e kadar getirecekler. Adına da “vatan savunması” diyecekler.
17 Mar 2018: Yarın bilumum Tayyipçi, ulusalcı, İslamcı, faşist, Kemalist, sosyalist ve “komünist” Alman generalleri komutasındaki Osmanlı ordusunun Çanakkale zaferi üzerine döktürecek.
14 Mar 2018: Eserinin, ezilenlerin kurtuluş kavgası ve sınıfsız toplum yolunda aşılamayacağına inandığımız büyük öğretmenizi saygıyla anıyoruz. #KarlMarx
14 Mar 2018: Ezilenler, tarihte ilk kez bileşik bütünsel bir yapıya kavuştular Marx’ın eseriyle. Marksizm, ezilenlerin materyalist felsefesini, tarih bilimini ve devrimci politikasını kapsayan bir teorik-politik varoluştur.
14 Mar 2018: Sınıflı toplumların egemenleri onun kadar etkili bir düşmanla karşılaşmamıştı binlerce yıl boyunca. Marx, biyolojik varlığıyla 19. yüzyılda yaşadı, ama eseriyle 20. yüzyıl boyunca dünyasal sonuçlar yarattı.
14 Mar 2018: Ezilenlerin binlerce yıllık mücadele tarihinin en büyük öğretmeni, eseriyle varlığımızı bulduğumuz, tarihi anlayacak ve yarını kuracak kavramların yaratıcısı Karl Marx, 135 yıl önce öldü.
11 Mar 2018: Bireyin varlığının kabulü, gerçekte sınıfı da içi boş bir soyutlama haline getirir. Birey teklerinin sınıfsal aidiyeti kendi dışlarındaki faktörler tarafından belirleniyorsa zaten birey-özne yok demektir. Ancak böyle değilse, o zaman da sınıf yoktur.
11 Mar 2018: Marksizmin ciddiye alınacak bir liberalizm eleştirisi için öncelikle birey kavramı ve kategorisinin reddedilmesi gerekmektedir.
11 Mar 2018: Ama ardından neredeyse her Marksist, yine insan’dan, insanlık’tan, özgürlük’ten söz etmeyi sürdürür. “İnsan – insan-dışı çifti, tüm hümanizmlerin gizli ilkesidir”.
11 Mar 2018: “Marx, tanımlanmış yetilere ve ihtiyaçlara sahip birey olarak homo economicus miti’ni, toplumsal atomculuğu reddeder. Her Marksistin bunun farkında olduğu sanılır, zira Marx, Robinson Crusoe mitini tanımamıştır…”
10 Mar 2018: Çağın maddi üretim güçleri aşılamaz. Politik kudret mücadelesi bu verili ortamda “kurtarılmış bölgeler” oluşturmak için krizlerden yararlanmaktır. Mücadele, bu yapısal tarih ceplerinde sonuşmaz bir varkalma mücadelesidir.
08 Mar 2018: Marksizm, kadın sorunu teorileriyle tarihsel sınırlılıklar nedeniyle eklemlenebilir. Ama Marksistler, Marksizmin kadın teorisini de inşa etmekle yükümlüdür.
08 Mar 2018: Marksizm, bir pan-teorik politik yapıdır ve toplumların bütün çelişkileriyle aslen ilgilenir. Kadın sorunu da Marksizm için ikincil değil, mücadele eden kadınlar olduğu sürece asli niteliktedir.
22 Şub 2018: “Dolayısıyla biz Marksizmin Batı dışındaki alanlarda, ideo-politik evrenlerde de var olduğunu söyleyebiliriz. Yoksa da Marksizmin oralardaki mütekabiliyetlerini bulmak zorundayız.”
22 Şub 2018: “Marksizm, Batı kapitalizminin içinden doğmuş ve dünyanın diğer alanlarına ulaşamamışsa, bu tümüyle tarihsel bir durumdur. Teorik olarak Marksizm, elbette tüm toplumsal varlıkları, tüm ideo-kültürel alanları içeren bütünsel bir yapıdır. “
22 Şub 2018: Metin Kayaoğlu: “Hanif Marksizm diyerek biz, kendimizi geleneksel bağlardan çözerek, bir özgüllük amacıyla başka bir yere geçiş yaptık. Biz inançlı Marksistler olarak Marksizmin her yerde, her zamanda var olduğuna inananlarız.”
21 Şub 2018: Doğu Perinçek adındaki devlet solcusu bakalım efendisine hangi aklı verecek! Afrin’dekileri emperyalizmin işbirlikçisi terörist sayan “komünistler”de azıcık ar kaldıysa hangi deliğe girecekler bakalım!
21 Şub 2018: Kürdistan mücadelesinin bugünü bakımından olabilecek en iyi ikinci seçenek gerçekleşti ve Suriye ordusu Afrin’e girdi. Kürdistan Hareketinin emperyalizmle ilişkileri üzerine döktürenlerin dili lal olmalı artık.
20 Şub 2018: Dergimizin yayın yönetmeni Metin Kayaoğlu 22 Şubat Perşembe günü saat 19.00’da Emek ve Adalet Platformu’nun düzenlediği söyleşiye katılacak.
19 Şub 2018: Ulaş Bardakçı, gevşek arkadaş gruplarının şen şakrak üyesi değil illegal bir devrimci örgütün önder militanlarındandı. Devrimciliği, uğrunda canın feda edilebileceği zorlu bir yol olarak görenlerdendi.
19 Şub 2018: Ulaş Bardakçı’yı şehit düştüğü gün saygıyla anıyoruz. Ulaş Bardakçı, yoksunluğu çok çekilen eylemci teknik aklın devrimci hareketteki ilk bilinen örneğidir.
16 Şub 2018: Suriye ordusunun Afrin’e girişi, Kürdistan mücadelesinin bugünü bakımından olabilecek en iyi ikinci seçenektir.
15 Şub 2018:  Veli Saçılık: “Biz radikal değiliz, sadece profesyonel eylemciyiz. Radikalizm dayak yemek değil, dayak atmaktır.”
15 Şub 2018: Boğaziçi Üniversitesi Tarih İncelemeleri Kulübü tarafından organize edilen “90’lardan Günümüze Hapishaneler ve Direnişin Tarihi” Veli Saçılık’ın katılımıyla başladı.
13 Şub 2018: Ahmet Altan’ın geçmişini değil bugününü görmek gerek. Yalvarmayan, yaltaklanmayan, meydan okuyan, “Yargılanmaya değil yargılamaya geldim” diyen halini!
13 Şub 2018: Ahmet Altan: “Şimdi siz beni hapiste öldürmek istiyorsunuz. Bütün bu gerçekleri anlattıktan sonra ben size diyorum ki, ben hapishanede ölmeye hazırım. Siz de hapishanede ölmeye hazır mısınız?”
11 Şub 2018: HDP kongre salonu. Tayyipin saldırılarına yanıt bir Kürt kadınından: Maşallah! #HDPkongresindeyiz
10 Şub 2018: Yarınki HDP Kongresinin geniş katılımlı ve coşkulu geçmesi, saldırı kampanyası yürüten Saray iktidarına karşı verilmiş etkili bir yanıt olacaktır. #HDPKongre
10 Şub 2018: #HDP Kongresine Eş Başkanlık tartışmasıyla girmek sadece Tayyip iktidarının işine yarayacak bir bozgunculuk örneğidir. Kürdistan Hareketi ve onunla dayanışan muhalefet hareketi için vazgeçilmez hiçbir “başkan adayı” olamaz.
08 Şub 2018: Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu: “Fiili yönetimler çok güçlü görünebilir fakat her zaman geçici olmuştur. Şu anda güç fiilidir, hukuki değildir. Bu bize umut vermeli.”
08 Şub 2018: Bir “burjuva demokratlığı” varsa, onun sınırını KHK’yla atılan Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu çiziyor: “Çadır devleti miyiz,  muz cumhuriyeti mi? Bence devlet miyiz değil miyiz? Bunu tartışalım.”
07 Şub 2018: “Liberal depolitizasyon çağında, derisini yüzdürmeye cesareti olmadan Nesimi olmaya heves eden bir akademisyenler güruhu, bütün dünyada depolitizasyonla doğru orantılı biçimde Schmitt’i şeytanileştirme misyonunu üstlendiler.” (A. Çelebi)
07 Şub 2018: “İnsanlık bir savaş yürütmez. Çünkü düşmanı yoktur; en azından bu gezegende. İnsanlık kavramının kendisi düşman kavramını dışlar, çünkü düşman da öte tarafta insan olmayı sürdürmektedir.” (Carl Schmitt)
05 Şub 2018: “Yapılacak ilk şey, Marksizmin tarihindeki iki büyük geçişte (ya da daha doğrusu iki şiddetli kestirmede) yoğunlaşan yerinden olmayı tamamıyla onaylamaktır. Lenin’den Mao’ya olduğu gibi, Marx’tan da Lenin’e geçiş.” [Zizek]
05 Şub 2018: “Devrim yapmak, ziyafet vermeye, yazı yazmaya, resim yapmaya ya da nakış işlemeye benzemez; o kadar zarif, o kadar sakin ve yumuşak, o kadar ılımlı, uysal, kibar, ölçülü ve alicenap olamaz. Devrim, bir ayaklanmadır, bir sınıfın bir başka sınıfı devirdiği bir şiddet hareketidir.” Mao Zedung
04 Şub 2018: “Camiler, imam hatipler, Kuran kursları, Türgevler, Diyanetler, imamlar, tezsiz-doktorasız doçentler, Mercedesli-altın saatli müteahhitler hacamatçılığın nicel ifadelerinden öteye geçmemektedirler.”
04 Şub 2018: Güncel yazı: “Hacamatçılar Cumhuriyeti” Yazan: Haluk Kenan Tanyeri
03 Şub 2018: Leninizmin özü, bir anlamda, ezenlerin dağıttığı ulufe ve cülusla gönüllü kulluğa meftun olanların kıçlarına tekme atmaktır. Leninizm, pleblerden yeni bir medeniyet kurmaktır, evet, ama bu onların düzeyine inerek değil, onlarla cepheden vuruşarak yapılır.
03 Şub 2018: Leninizm, gönüllü kulluk içindeki ezileni anlama sanatı değildir. Leninizm, gönüllü kulluğun iktisadi temellerini, psikolojik nedenlerini bilme sanatı da değildir.
03 Şub 2018: “Kim, işçi sınıfının dikkatini, gözlemini ve bilincini tamamıyla ya da hatta esas olarak işçi sınıfı üzerinde yoğunlaştırıyorsa, Marksist değildir.” Lenin
03 Şub 2018: “Yeni bir şey söylediğine inanan inançlı herkes ‘ateşli’ bir üslupla yazar ve görüşlerini yüreklilikle belirtir ve savunur. Ancak iki tarafı idare edenler ‘ateşli’ üsluptan yoksundurlar.” Lenin
02 Şub 2018: Yoksullar malları gasp etmeye başlamadıysa gelir dağılımının ne kadar adaletsizleştiğini anlatmanın Marksizm için hiçbir politik anlamı yoktur.
02 Şub 2018:İşsizler ayaklanmıyor, ayaklanmaya hazırlanmıyorsa; yükselen işsizlik oranının Marksizmin politik anlaşılması bakımından hiçbir önemi yoktur.
31 Oca 2018: “Toplumun her genel yeniden altüst oluşunun arifesinde, toplumsal bilimin son sözü hep şu olacaktır: ‘Ya savaş, ya ölüm; ya kanlı savaşım, ya yok olma. Sorun işte böyle amansızca konulmuştur.’ ” Karl Marx
31 Oca 2018: “Sınıf karşıtlıkları üzerine kurulmuş bir toplumun nihai akıbeti olarak vahşi çelişki ile, bedenin bedenle çarpışması ile son bulmasında şaşılacak bir şey var mı?”
31 Oca 2018: “Politik iktidar, uygar toplumdaki uzlaşmaz karşıtlığın resmi ifadesinden başka bir şey değildir.”
29 Oca 2018: “Geçmiş, şimdiki zamanda gerçekleşir. ‘Kaybolan’ şey, yani diyalektik olarak tarihsel süreçle iletilmeyen şey, kendiliğinden ilgiye değmeyen bir şeydir.” Antonio Gramsci
28 Oca 2018: Güncel yazı: “Mücadele Kürt Halkına Güçlü ve Akıllı Olmayı Öğretti” –  Yazan: http://ILPS.INFO
Merkezi Hollanda’da olan ve Filipinler Komünist Partisi’nin etkin olduğu Halkların Uluslararası Mücadele Ligi, Türkiye’nin Afrin saldırısını kınadı.
27 Oca 2018: “Silah kullanmasını öğrenmeye çalışmayan, silah sahibi olmaya çaba göstermeyen ezilen bir sınıf köle muamelesi görmeyi hak etmiş demektir.” Lenin
26 Oca 2018: Devrimci iradenin gücünün canlı karşılığı olan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça ve öteki direnişçileri saygıyla selamlıyoruz.
25 Oca 2018: “Bir insan, siyasette, belirli bir mesele için, şeytanla bile ittifak içine girebilir. Ancak, şeytanın, kendisini değil, kendisinin şeytanı aldattığından emin olması gerekir.” Karl Marx
24 Oca 2018: “Realite, gerçekleşme sürecini tamamlayıp bitirdikten sonradır ki dünyanın düşüncesi olarak felsefe meydana çıkar. Minerva’nın baykuşu ancak karanlık bastıktan sonra uçmaya başlar.” Hegel
24 Oca 2018: Kürdistan devrimcilerinin Güney Kürdistan’daki çürümüş yapılar gibi olmadığı anlaşılsın artık. Kürdistan devrimcileri, onunla ve bununla birlikte hareket ettiler. Ama kendi omuzları üstünde hep kendi kafaları oldu.
24 Oca 2018: Afrin’deki devrimcilerin Esad yönetimiyle anlaştığı haberleri geliyor. Artık baş düşman kaygılansın!
24 Oca 2018: Kürtler; öteden beri alt akıntılarında, yan yollarında ve çatlaklarında var oldukları Tarihin üst katmanına çıkma mücadelesi içinde. Bu sürecin zaferleri kadar yenilgileri de besler mücadeleyi. Yeter ki iddiayı kaybetmesinler.
23 Oca 2018: “Eğer herkes çağrılıyorsa, bu demektir ki tam olarak kimin çağrılacağı, nerede olunduğu, nereye gidildiği bilinmemektedir.” Althusser
23 Oca 2018: Türk Ordusu Afrin’e giriyor. Sorun yok; bir devlet yapar! Afrin’deki savaşçılar direniyor. Yine sorun yok; işgalciye direnilir. Kendine “komünist” adını verenler, Afrin’dekileri emperyalizmin işbirlikçisi sayar. İşte bu büyük sorundur!
19 Oca 2018: “Bizim idealimiz hiç şiddet kullanılmamaksa da, hiç merhamet etmeden kafalarına vura vura uyandırmalısınız insanları. Ya, böyle işte; bizim işimiz cehennem işinden bile güç.”
19 Oca 2018: Akıntıya karşı Lenin: “… Oysa kimsenin aklını başından almamak zorundasınız. Hayale değil gerçeğe yöneltmek zorundasınız insanları.
19 Oca 2018: Akıntıya karşı Lenin: “Ben fazla müzik dinleyemiyorum. Sinirlerinizi etkiliyor; budalaca, hafif, tatlı şeylerden söz etmek istiyorsunuz; bu pis cehennemde yaşadığı halde böyle güzel şeyler yaratabilen insanoğlunun aklını başından alıyor…”
19 Oca 2018: #Afrin için eskimemiş bir söz: “Bugünler tekstil atölyeleri değil, silah ve mühimmat atölyeleri inşa etme, savaş komünizmini yaratma ve tüm topluma mal etme günleridir.”
Bu söz, devrimci politikanın da sürekli parolasıdır.
18 Oca 2018: “Materyalist tarih kavramı kişinin istediği zaman binip inebileceği araba gibi değildir; bir kez binildi mi devrimcilerin kendileri bile inmekte özgür değillerdir.” Max Weber
18 Oca 2018: Bölge, tek bir şablonla açıklanamayacak kadar karmaşık; ama devrimci merkez Kürdistan Özgürlük Hareketi, karşı-devrimci merkez ise Türkiye’dir.
18 Oca 2018: Kürdistan Hareketini; ABD, Rusya ve bilumum düşmanlarla ilişkili olduğu için lanetleyenlerin Suriye’nin Afrin açıklamasına yanıt vermesi gerekiyor.
18 Oca 2018: Günümüz Türkiyesinde, domuz eti yemenin “küçük” yani “önemsiz yasak” olduğunu, asıl yasağın zalime boyun eğmek olduğunu haykırmayan, görmeyen, en azından sezinlemeyen Müslümandan “Allah’ı devlet” olan bir yaratıktan başka bir şey çıkmaz.
18 Oca 2018: Domuz, Canan Kaftancıoğlu’nun eşinin yediği değil, kokmuş etten zehirlenen askerleri, tecavüz edilen çocukları görmeyendir.
17 Oca 2018: “Bireycilik, hayvansal bir politikadışı kalıştır; sekterlik de ‘politikadışılık’tır. Parti düşüncesinin, Devlet düşüncesinin temel öğelerinden biri olduğunu ispatlamak, savunulacak en önemli tezdir; tersine ‘bireycilik’ hayvansal nitelikte bir öğedir.” Gramsci
17 Oca 2018: “Bir teori, iki cephe arasında kesin olarak bir kopma ve ayrımın unsuru olduğu ve karşı cephenin ulaşamayacağı yükseklikte bir dorukta bulunduğu ölçüde devrimcidir.” Gramsci.
10 Oca 2018: Vazgeçilmez ve önemli olduğu sanılan bireylerin sağlayacağı umulan başarı, orta vadede Kürdistan Hareketi için aşılması gereken bir engel olabilecektir.
10 Oca 2018: Kürdistan Özgürlük Hareketi için vazgeçilmez tek birey, Önderlik kurumunun temsil ettiği bireydir. Bu önerme devrimcidir.
10 Oca 2018: #HDP’yi kendinden menkul bir politik varlık olarak değerlendirmek ve bu bağlamda öneriler yapmak, Kürdistan Hareketinin yararına değil zararınadır.
30 Ara 2017: Somut olarak #İran’da durum nedir bilmiyoruz. Ama kör halde bile İran’ın emperyalizm karşısındaki özel yeri bizi şimdilik jeo-politikanın jeo-stratejinin içinde tutmak zorunda. Varsın İranlı devrimciler bu eylemlerde kendilerine yeni yollar arasınlar.
30 Ara 2017: Eylemler bir düğmeye basılarak başlamadı ve hiçbir yaygın eylem böyle başlamaz. Dünyanın en iyi ülkesinde de kitlelerin devletten haklı şikayetleri her zaman olabilir.
30 Ara 2017: Jeo-politikadan yoksun görüşlerin ne kadar tehlikeli olduğu Libya’dan Suriye’ye kadar görülmedi mi?
30 Ara 2017: Ortaya çıkanın İran’ın Gezi Ayaklanması olduğunu ilan etmek için henüz çok erken. Ayrım yapmamak, her olayın biricik olduğunu anlamamak naif liberter solculuğun baş özelliğidir.
30 Ara 2017: İran’a ilişkin uygun konumlanmanın anahtarı “jeo-politik devrimci bakış”tır. İran devleti, Türkiye’nin Tayyip devletiyle aynılaştırılamaz. İran’ın başta ABD olmak üzere emperyalist devletlerle çelişkileri Türkiye ile paralel değildir.
30 Ara 2017: #İran’daki eylemleri gözü kapalı desteklemeye soyunan ahmaklar; Libya ile Suriye’de ezilenler devrimi ve Türkiye’de 15 Temmuz gecesi darbeye karşı demokratik halk tepkisi görmüştü.
30 Ara 2017: İran’daki eylemlere ilişkin “önsel destek” ya da “önsel köstek” söz konusu olamaz. İran’da devrimin hedefi İran devletidir, ama sokağa çıkanlar henüz şekilsiz. Kitlelerin neylerse güzel eyleyeceği, rüyasında devrim yapanların ya da kafasını liberalizme kiralayanların görüşüdür.
30 Ara 2017: İvecen solcu liberallerimiz ve ivecen devlet solcularımız alkış yarışında. İran’daki ne Gezi Ayaklanmasıdır, ne de ABD’nin bastığı düğmeyle başlayan karşı-devrimdir.
28 Ara 2017: Katliam için ‘hukuki’ suçlu arayışı ya da suçluların ayrıştırılması neredeyse suç ortaklığıdır.
28 Ara 2017: #Roboski katliamı, devletin Kürt toplumunun tamamını düşman gördüğünün kanıtıdır. Bahoz Erdal ölenlerin içinde olsaydı ne ala, olmadıysa ne gam!
24 Ara 2017: “Bize Guantanamo’yu hatırlatanlara biz de Diyarbakır, Mamak, Metris, Ümraniye, Ulucanlar Cezaevi direnişlerini hatırlatırız.” #TekTipeGeçitYok
24 Ara 2017: Selahattin Demirtaş, devrimci tutumu net bir şekilde ortaya koydu: “Faşizme boyun eğip tek tip kıyafet giymektense kefen giymeyi tercih edeceğiz.” #TekTipeGeçitYok
23 Ara 2017: Bu ezilen tipi karşısında “empati”, “sempati”, “acıma”, “isyan” tamamen boştur. Bu ezilen tipinin hak ettiği tek şey ezilmektir. Başkaldırı için en uygun koşullarda bile harekete geçmeyen ezilenin hak ettiği tek şey daha çok ezilmektir.
23 Ara 2017: Bu ezilen tipi, öteki bütün ezilenler karşısında kaplan rolüne girmiş çakaldır. Efendisinin emriyle kendisi dahil her ezileni hazla ezer.
23 Ara 2017: Dayak yerken “hazırol”unu bozmuyordu; dayak yemezken de her an hazır dayak yemeye. Yeter ki “büyükleri”nden gelsin dayak.
23 Ara 2017: Dayağı bile “büyükleri”nin ilgisi olarak görüp gizlice mutlu olan köle:”Hukuki yollara başvurup başvurmayacağımı henüz bilmiyorum. Büyüklerimiz ne emrederse onu yapacağım.”
19 Ara 2017: O günlerin ağır atmosferinin farklı konumlarda yer alanlarca nasıl görüldüğüne ilişkin tarihsel bir belge niteliğinde olan derleme, TvP’nin Ocak 2001 tarihli 21. Sayısından alındı. Partiler, Dergiler, Yazarlar Ne Dediler?
http://teorivepolitika.net/index.php/okunabilir-yazilar/item/625-19-aralik-operasyonunu-nasil-degerlendirmislerdi …
19 Ara 2017: Aşağıda yer verdiğimiz yazı, o günlerin ağır atmosferinde yazılmış ve TvP’nin Ocak 2001 tarihli 21. Sayısında yayınlanmıştı. Melik Kara: “Bizimkiler”
19 Ara 2017: Devlet, 19 Aralık 2000’de Türkiye devrimci hareketine yönelik en ağır saldırılardan birini yaptı. Hapishanelerde süren birleşik ölüm orucu eylemini tasfiyeyi ve devrimci tutsakları F tipi hapishanelere göndermeyi amaçlayan saldırıda 28 devrimci şehit düştü.
18 Ara 2017: Ezilenlerin tarihsel belleğinde kesintisizce yaşayan Şeyh Bedreddin’i Osmanlı devleti tarafından idam edildiği gün saygıyla anıyoruz.
18 Ara 2017: Şeyh Bedreddin, Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal hareketi, devrimci başarıda merkezi devletin krizinin tayin edici önemini gösteren bir tarihsel örnektir.
18 Ara 2017: “Üretim güçleri politik teorisi”ni benimseyen sosyalistlerin yaygın #Bedreddin sempatisi çelişkilidir. Çünkü Bedreddin ve #Börklüce İsyanı, üretim güçlerinin gelişmesi doğrultusunda değildi.
18 Ara 2017: Şeyh Bedreddin, onun düşüncelerini Ege bölgesinde gerçekleştirmek üzere başkaldıran #Börklüce Mustafa’dan ayrılamaz.
18 Ara 2017: #ŞeyhBedreddin, uzun Osmanlı tarihinde ilmiyye sınıfından olduğu halde devrimci ezilenlerle eylemli ve teorik bağ kuran tek şahsiyettir.
18 Ara 2017: “Güneş batarken sararır.” İdam edilmek üzere olan #ŞeyhBedreddin’in, korktuğunu ima ederek benzinin neden sarardığını soran Osmanlı Sultanına yanıtı.
17 Ara 2017: TvP adına söz alan Metin Kayaoğlu: “#HDK, kısa erimli başarılara kapılmayacak kadar radikaldir. Genel geçer lafların edildiği yer değil ideolojik, teorik çatımız ve zeminimizdir. Politikanın belirlenmesi öncel nitelik bakımından politikadan daha önemlidir.”
17 Ara 2017: #ŞimdiHDKZamanı şiarıyla yapılan  #HDK 8. Genel Kurulu, Eşsözcü Onur Hamzaoğlu’nun konuşmasıyla başladı.
16 Ara 2017: “Son yılların en güçlü muhalefet dinamiklerinden biri olan kadın muhalefetini daha güçlü ve tutarlı kılabilmek için ideolojik yoğunlaşmanın kadın konusuna dair çeşitli yaklaşımlara da hâkim olması gerektiğini düşünüyoruz.”
16 Ara 2017: TvP dergisi adına söz alan Jülide Yazıcı: “#HDK’nin toplumsal ve yerel örgütlenmenin ötesinde ideolojik billurlaşmanın yaşanacağı üretken bir kavga ve ideolojik tartışmalara ihtiyacı vardır.”
16 Ara 2017: HDK 8. Kadın Meclisi Konferansı saygı duruşunun ardından Gülistan Koçyiğit’in gündemi değerlendirdiği konuşması ve tutsak kadın vekillerden gönderilen mektupların okunmasıyla başladı.
13 Ara 2017: #ErdalEren devrim davası güden bütün sol harekete mal olmuştur. Fakat, mücadelesinin ufkunda idam sehpası görünmeyen hiçbir hareket, “Erdal’ın partisiyim” diyemez.
13 Ara 2017: #ErdalEren ebediyen 17 yaşında soğukkanlılıkla düşmana meydan okuyan devrimcimiz.
12 Ara 2017: Güncel yazı: “Tebriz’in Yiğit Oğlu Ali Reza Nabdel’i (Oktay) Hatırlamak – Şair ve Devrimci” Yazan: Ahmet Kırmızıgül
12 Ara 2017: Kürdistanlı kanı ile Filistinli kanı arasında ayrım yapan Türkiye ve İsrail devletidir. Ve bu devletlerin içimize saldığı ahmaklar…
12 Ara 2017: Filistin ile Kürdistan mücadelesi arasında nesnel bir sorun yok. Sorun, kendine gömülmüş birtakım küçük kafaların içinde.
11 Ara 2017: Bugün Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı ziyaret ettik. Devrimciliğin uzlaşmazlıkta ve mücadelede ısrar olduğunu 278 gündür direnişleriyle öğretiyorlar.
07 Ara 2017: HDP’nin ayrı bildiri yazacak politik kimliği olmalıdır. Bağımsız politik kimlik Kürdistan Hareketinin devrimci evlatlarının kanıyla veriliyor.
07 Ara 2017: Düşmanla birlikte savunacağımız ortak insanlık değerleri yoktur. Filistin Halkının tarihsel haklarını savunmak için AKP’nin politikalarına alet olmak hiç de gerekli değil.
07 Ara 2017: Meclis’ten bir tek tekme tokat kovulmadığı kalan HDP, devletlinin hiçbir “doğru”suna ortak olamaz.
07 Ara 2017: HDP bir kez daha “yüce” TBMM çatısındaki yerini hatırlatmış seçmenlerine: AKP ve MHP ile birlikte Kudüs meselesinde bir bildiriye imza atmış.
03 Ara 2017: Arif Dirlik: “Eğer Marksizm ölürse, bunun nedeni, değişikliklere uyum sağlama ve kökenleri Marksist geleneğin dışında olan alternatif radikal kapitalist toplum eleştirileriyle anlaşma yeteneksizliği olacaktır.”
03 Ara 2017: Arif Dirlik: “Teorinin sorunlarını kavramak için Üçüncü Dünyanın Marksizmle karşılaşmasının bir örneği olarak aldığım Maoist Marksizmde tümüyle dile gelen 1930’ların Çin devrimci deneyimine dayanıyorum.”
03 Ara 2017: Arif Dirlik: “Marksizmin zorunlu olduğunu, fakat yalnızca teorinin temel bir parçası olan modernleşmecilikten kurtarılabildiği ölçüde zorunlu olduğunu ileri süreceğim.”
03 Ara 2017: Arif Dirlik: “Geçmiş bir buçuk yüzyıl boyunca Marksizm, kapitalist toplumun en temel eleştirisini sağlamıştır.”
03 Ara 2017: Arif Dirlik: “Günümüzde, radikal imkanların herhangi bir değerlendirmesi, işe, bir Marksizm eleştirisiyle başlamalıdır.”
03 Ara 2017: Arif Dirlik, kansere meydan okumakla kalmadı, tıbbın ‘azgelişmişliği’ne de meydan okudu ve tedavi olmayı reddetti.
03 Ara 2017: Türkiye dışında ‘sürgün’ yaşayan bir Mersinli, dünya ölçeğinde seçkin Türkiyeli ‘Marksizm teorisyeni’ Arif Dirlik öldü.
03 Ara 2017: “FKP tarafından yayınlanan Toprak Reformuna Dair Devrimci Kılavuz; zengin köylüler, aydınlanmış üst tabaka, girişimciler ile tarım, bahçecilik, ormancılık, balıkçılık ve el sanatlarıyla uğraşan tüccarlardan alınan zorunlu verginin yanı sıra gönüllü katkılara dair hükümler içermektedir.”
03 Ara 2017: Güncel yazı: “Demokratik Halk İktidarı Vergilendirme Yetkisine Sahiptir” Yazan: Jose Maria Sison
01 Ara 2017: #NuriyeGülmen, mücadelenin odağını gösteriyor: “Sevgili direniş dostları, bu son sözüm değil ama şimdilik şunu söyleyeceğim: Burası tam kavganın ortası…” #NuSeDavası6
01 Ara 2017: Nuriye Gülmen, adalet öğretiyor: “Tavsiye ediyorum heyete; siz de direnin. Talimat mı geliyor size, direnin. AKP iktidarının halka karşı saldırgan tutumuna set olmak açısından hem çorbada tuzunuz olur hem de asıl olarak alnınız ak olur.”#NuSeDavası6
30 Kas 2017: Türkiye’yi emperyalistlere karşı bir mevzi sanmak gafletin ta kendisidir. Türkiye’de bugün emperyalizme karşı savunulacak hiçbir odak ve mevzi yoktur.
28 Kas 2017: Engels ile Marx’ın dostluğu sınıflı toplumlara özgü bireyin yitip komünal “biz”in başladığı bir örnektir.
28 Kas 2017: Engels, Marx’ın dikkatini yaşayan işçilere ve üretim güçlerine çekmiştir.
28 Kas 2017: Engels, sadece Marx’ın değil Marksizmin de ardındaki sağlam dayanaktır.
28 Kas 2017: #Marksizmi ve Marx’ı Engels’ten ayırmaya çalışanlar tarihsel, yöntemsel ve politik yanlış yapıyor.
28 Kas 2017: Marx bir dehaydı ama Engels’in Marksizme katkısı Marx’tan az değildi.
28 Kas 2017: Marksizmin kurucularından Engels’in doğum günü kutlu olsun. #28Kasım1820
28 Kas 2017: Aladağ’da katledilen evlatlarının anısını arayan halk da gayet politik davranmaktadır. Devletine karşı ahlak koymaktadır ortaya. İşte bu halktır umut…
28 Kas 2017: Karaman’da tecavüz edilen çocuklarını, Antep’te bombalarla parçalanan evlatlarını sineye çeken halk, gayet “politik” davranmıştır. Devletine satmıştır ahlakını bu topluluk.
24 Kas 2017: Türkiye, ABD’nin görece gerilemesi ve Rusya ile İran’ın güçlenmesinin yarattığı boşlukta manevra alanı bulan bir alt-ülke konumundadır.
24 Kas 2017: “Siyasetin kapıları, son ana kadar her zaman açıktır”, yenilen ağır şamarın ettirdiği sözlerdir. Türkiye, Soçi’deki üçüncü değildir. Rusya ve İran’ın yapısal kazancı açıkça görülmektedir. Tayyip’in kazancı “daha fazla kaybetmemek”tir sadece.
24 Kas 2017: Tayyip Erdoğan konjonktürün rüzgarında sürüklenen ağır bir yapraktan fazlası değil. Yarın Beşar Esad’la görüşür, sonraki gün Kürtlerle…
22 Kas 2017: Dilek, bu düşman figürün çöplüğe ezilenlerin devrimci tekmesiyle atılmasıdır. Ama bu işi, “tarihin bilinçsiz aletleri” de yapsa, hayırlı olacak! Rol, ABD ya da egemenlerin öteki kanadınca yerine getirilsin fark etmez.
19 Kas 2017: Partizan temsilcisi:”Kaypakkaya Kemalizmin emperyalizme direndiğini görmüyor muydu? Ancak esas olan sınıfsallıktır. TvP dergisine Kaypakkayacılığı canlandırdığı için teşekkür etmek gerek, ama savunmadığımız sınıflandırmaları da var; tarihsel devrimcilik kavramını kabul etmiyoruz”
19 Kas 2017: Olcay Çelik: “Rojava demokratik devrimdir çünkü kitleler yönetime katılabiliyor.
Komünistler Rojava devrimine öncü olursa proleter devrim olabilir. Hiç karışmazsak olmayacağı açıktır.”
19 Kas 2017: Panel devam ediyor. #Partizan temsilcisi: “Dünya ezilen halklarını desteklemekte aktif olmayan Sovyet Devrimi emperyalizmin elini güçlendirmiştir.”
19 Kas 2017: Kayaoğlu: “SSCB’de yıkılışın nedeni olarak bürokratik yozlaşmadan, demokrasi eksikliğinden, yeni insanın yaratılamamasından bahsediliyor. Bizce, bizim Marksizm anlayışımıza göre yıkılış esasen üretim güçleri düzleminde yaşandı. Tarihin büyük yasalarına, materyalizme yenildik.”
19 Kas 2017: “1957’de yeni bir dünya savaşı arzusunda olan Mao’nun 1970’lerde ABD’yle masaya oturduğunu, “barışçı”, “sağcı” bir tutum içinde olduğunu biliyoruz. Bunu yaparken, kuruculuğun getirdiği ağır gerçeklik yüküyle yüklü olduğu biliniyor Çin’in.”
19 Kas 2017: “İkinci Dünya savaşı sonra büyük üretimsel ve toplumsal başarılara atan iki devletimizin(SSCB ve Çin) 1980’lerle birlikte durgunlaştıklarını, üretimin, büyümenin gerektirdiği yükleri taşıyamadıkları görülüyor.”
19 Kas 2017: Mao da devrimden sonra büyük kuruluş meseleleriyle uğraştı. İlginçtir Stalin, Çin komünistlerinden iktidara yönelmemelerini ‘başımıza yeni dertler açmayalım diyerek’ istedi. Bu, kuruculuk evresinde yaşanan sorunların dışavurumudur. Mao, Stalin’in bu “tutucu” tavrını benimsemedi”
19 Kas 2017: Kayaoğlu: “Çin’de de hep bu sorunlar yaşandı. Mao, iktidarın fethinden önce 1927’lerde kırlık alanlardaki komünistlerin yerel kuruculuk girişimlerine, devrimciliğin o evredeki esas hedefinin burjuva iktidarı yıkmak olduğundan bahisle hep karşı çıktı.”
19 Kas 2017: “Troçkistler ütopik denebilecek ‘sürekli devrimcilik’le iktidar sonrası temel sorunlardan, yaklaşım olarak, uzak durdular.‏
19 Kas 2017: “Sorunsal lafını fiyaka olsun diye söylemiyorum. Çözemediğimiz, içinde boğuştuğumuz bir meseleye dair sorulmuş doğru sorular olarak tanımlanıyor sorunsal. Biz de böyle kullanıyoruz.”
19 Kas 2017: Metin Kayaoğlu’nun Paneldeki sunumundan: “#Ekim kuruculuk meselesiyle de uğraştığımız ilk devrimdir. Büyük bir coğrafyada devlet kurmak Bolşeviklerin önünde uzanan büyük bir sorundu.”
18 Kas 2017: Partizan tarafından düzenlenen, 19 Kasım pazar günü Taksim Hill Otelde yapılacak “Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle 20. Yüzyıl Sosyalist Deneyimlerin Mirası” Paneline TvP yayın yönetmeni Metin Kayaoğlu, Atılım Gazetesi yazarı Olcay Çelik ve Partizan temsilcisi katılacak.
16 Kas 2017: Tayyip; “IŞİD’i bizzat onunla mücadele ettiğini söyleyenler (emperyalistler) icat etmiştir” diyor. Türkiye devrimci hareketinin Rojava’da savaşan mensupları da aynı görüşte değil mi?
16 Kas 2017: “Biz politik olanla yapısal olanı ayırmalı ve devrimlerin Kapital’e Karşı Devrim’ler olacağını bilmeliyiz. Evet çok kötü şeyler yaşadı sosyalizm deneyimlerimiz. Ama yıkıldığı yıllarda bile SSCB’de yaşayan birey dünyanın en gelişmiş ülkesindekinden daha güvenli bir hayata sahipti”
16 Kas 2017: “SSCB’de de devrim yetmiş yılda üretim düzleminde değil, hep politik düzlemde kendini var etti. Bu yönüyle sosyalizm deneyimlerimiz kapitalizmin üretim tarzını veri alarak yaşadılar. Onu aşamadılar.”
16 Kas 2017: “Politik devrimlerimiz orta ve uzun vadede üretim determinizmin ciddi yenilgi riskleriyle yüklü olarak yola çıkacaktır. Yani biz devrimlerimizi üretime, burjuvaziye karşı değil devlete karşı yapıyoruz. Devrimler hep yukarıdan aşağıya doğru politik olarak cereyan
16 Kas 2017: “Şimdi yeniden devrimlerle politik iktidarı belirli ölçeklerde ele geçirip üretim sorunu aşmak için mücadele edeceğiz. Marx da kapitalizmin çökeceğini sıkça söyledi, ancak varlığını sürdürüyor. Biz bu başarılı üretim tarzına karşı başarılı politik devrimler yapmak zorundayız.”
16 Kas 2017: “Bir toplumu maddi olarak refaha kavuşturamazsak o toplumu ayakta tutup diğer toplumsal formasyonlarla yarışamayız. Yani ok-yayla mitralyözlere karşı savaşamayız. Bu yönüyle üretim temeldir. Bugün Çin, üretimi kapitalize ederek kurumsal/devletsel varlığını sürdürüyor.”
16 Kas 2017: “Birkaç yıl içinde büyük bürokratik sorunlarla uğraşır. Üretim gibi katı gerçeklerle yüzleşir. Açlıkla, yoksullukla, imarla, yönetimle yani Devlet ve Devrim sorunuyla boğuşmak zorunda kalır #Lenin.”‏
16 Kas 2017: Metin Kayaoğlu konuşmasına başladı: #Ekim’den birkaç ay önce şunları yazar ‘ütopik’ Lenin: “Bu devleti yıktıktan sonra bizim kuracağımız basit, herkesin yönetebileceği devlet olmayan devlet olacaktır.” Ancak işler böyle yürümez. Devrimden sonra #Lenin devlet gerçeğiyle yüzleşir.
16 Kas 2017: KÖZ’den Çetin Eren’e söz verildi: “Nesnel olarak #EkimDevrimi koşullarına çok yakınız, öte taraftan öznel olarak da çok uzağındayız. Bugünkü nesnel koşullarda gerillacılık tipi mücadele de ölmüştür. Rojava ve Hendek Savaşları bunu göstermiştir.”
16 Kas 2017: Sempozyum Olcay Çelik’in sunumuyla başladı:
“#EkimDevrimi herşeyden önce burjuva sınıfın gereksizliğini ortaya koymuştur. #Ekim’in etkisi büyüyerek dünyanın altıda birine işçi iktidarı olarak hakim oldu ancak #Ekim, köylülük için toplumsal dönüşümü istenen düzeye çıkaramamıştır.”
15 Kas 2017: Süleyman Soylu Kandil’e gidip oturacakmış. Şam’daki Emevi Camisinde namaz kılmak türünden bir dilek.
13 Kas 2017: 15-16 Kasım’da yapılacak Boğaziçi Üniversitesi Tarih İncelemeleri Kulübü’nün düzenlediği “1917’den 2017’ye Ekim Devrimi” panelinin ikinci gününde TvP yayın yönetmeni Metin Kayaoğlu, Olcay Çelik, Çetin Eren yer alacak.
13 Kas 2017: Dergimizin yazarları arasında yer alan #SelçukKozağaçlı, Tayyip devletinin meşruiyet mantığıyla alay eden ve dolayısıyla çok rahatsız edici bir örnektir.
13 Kas 2017: Devlet, karşısındaki küçük ama sert etkili devrimci gücü silmek istiyor. Bunun son işlemi #SelçukKozağaçlı’nın hapsedilmesidir.
12 Kas 2017: Besime Konca: “Devrimci zorun devrimlerde oynayacağı rol #EkimDevrimi’nin deneyimleriyle yakından bağlantılıdır.”
12 Kas 2017: Filipinler Komünist Partisinden Jose Danilo Borjal: “Politika anlayışımız şudur: Savaşırken konuşmak!”
12 Kas 2017: Foza Yusiv: “Savunmasız özgürlüğün gerçekleşmeyeceği anlaşılmıştır. Tüm bileşenler toplumun savunma gücüne sahip olması gerektiğine ikna olmuştur.”
12 Kas 2017: “Kapital’den Ekim Devrimi’ne, Ekim Devrimi’nden Devrimlere” sempozyumunun “Yeni devrimler” başlıklı 6. oturumu Kuzey Suriye’den Foza Yusiv’in video konferans sunumuyla devam ediyor:
12 Kas 2017: Jose Danilo Borjal #Kapital ve #EkimDevrimi’nin Filipinler Devrimine etkilerini anlatıyor:
12 Kas 2017: HDK #EkimDevrimi Sempozyumu Radha D’Souza’nın Güney Asya’daki antikolonyal hareketleri konu alan sunumuyla sürüyor.
11 Kas 2017: Kenan Kalyon: “Politik devrimle toplumsal devrim arasında  ardışık bir ilişki yoktur. Toplumsal devrimin nüveleri kapitalizm altında başlamaz anlayışı yanlıştır.”‏
11 Kas 2017: Mehmet Yılmazer: “Yıkımın ana nedeni üretici güçlerle üretim ilişkileri arasındaki çelişkide yatmaktadır. Özellikle 1960’lardan sonra sistem, devlet mülkiyeti ve merkezi planlamanın yarattığı gerilemeyi, durgunluğu gideremedi.”
11 Kas 2017: Ertuğrul Kürkçü: “Ekim Devriminin 100. yılında artan romantik yaklaşımlara karşılık, tarih yazmanın tarih yapmanın içinde yeri olduğunu unutmamak gerekir.”
11 Kas 2017: Taner Timur: “Devrim tarihini anlamak için küçük burjuva radikalizminin hem ilerici hem gerici yönlerini değerlendirmek, bunun üzerine ciddi taktik düşüncelere temel teşkil edecek tartışmalar yapmak gerekir.”
11 Kas 2017: Emel Akal: “Kuramsal olmadan gelen büyük felaketleri çok çeşitli ezilen halklar saptayabiliyorlar, yeter ki biz ezen ulus açısından da namuslu eleştiriler yapma cesaretini gösterebilelim.”
11 Kas 2017: #HDK’nin düzenlediği “Kapital’den Ekim Devrimi’ne, Ekim Devrimi’nden Devrimlere” sempozyumunun ikinci günü Ertuğrul Kürkçü yürütücülüğü, Taner Timur ve Emel Akal sunumlarıyla devam ediyor.
10 Kas 2017: Savran: “Ekim Devrimi Rus devrimi değil, dünya devriminin başlangıcıdır. Sürekli bir devrimdir.”
#HDK #Sempozyum #EkimDevrimi
10 Kas 2017: #HDK’nin düzenlediği Ekim Devrimi sempozyumu Sungur Savran’ın sunumuyla devam ediyor: “Eleştirilecek yönleri olsa da sosyalist deneyimler tarihsel olarak bizim yenilgilerimizdir. Önemli olan bu gerçek yenilgiye karşı ideolojik olarak yenilmememizdir. Devrim ısrarından vazgeçmememizdir.”
10 Kas 2017: Kayaoğlu: “Bizim gerçekle devrimci tarzda karşılaşmayı göze almamız lazım. Asıl uğraşmamız gereken şey, liberalizme karşı Marksizmi -dar olmadan- inşa etmektir.”
10 Kas 2017: Kayaoğlu: “Marksizm teorik olarak gelişen bir şeydir, yönelimleri arasındaki çelişkiler sorun değildir, yeter ki Marksizm dışına çıkılmasın. Marksizm tüm bunları kapsayabilecek ve eleştirileri bizzat kendisi karşılayabilecek bir yapıdır.”
10 Kas 2017: Kayaoğlu: “Marksizm bu toplumsal gerçekte egemen olabileceğimizi iddia eder ve bu savı kanıtlanmıştır da.”
10 Kas 2017: Kayaoğlu: “Sosyalist ülkelerin yıkımında pek çok politik sorun vardı, fakat yapısal/temel neden üretim güçlerinin yeterince geliştirilememesidir. Sosyalist iktidarlar kapitalizmle yarışmak zorundadır.”
10 Kas 2017: #Sempozyum TvP yazarı ve yayın yönetmeni Metin Kayaoğlu’nun “Marksizmin ‘sınanması’ olarak Ekim Devrimi” başlıklı sunumuyla sürüyor
10 Kas 2017: Erkin Özalp “Kapital’in Marksizmdeki Yeri” başlıklı sunumuna başladı. #HDK  #Sempozyum
10 Kas 2017: HDK Sempozyumu başladı. Kapital’in kavramlarını anlatan Ö. Öztürk: Meta, iktisadi yaşam biçiminin hücresidir.
10 Kas 2017: Tayyip aksini bütün varlığıyla istemesine karşın Atatürk kurumsallığını aşamıyor. #10Kasım
08 Kas 2017: Ekim Devriminin Teorisinin ele alınacağı oturumun konuşmacıları Metin Kayaoğlu, Sungur Savran, Metin Çulhaoğlu ve Michael Löwy.
08 Kas 2017: SEMPOZYUM: “Kapital’den Ekim Devrimi’ne Ekim Devrimi’nden Devrimlere” 10-12 Kasım 2017 / İstanbul
07 Kas 2017: “Gerçek ütopya, var olan küresel kapitalist sistem içinde devam edersek kendimizi kurtarabileceğimiz düşüncesidir.” #EkimDevrimi100Yaşında
07 Kas 2017: Güncel yazı: “Lenin Devrimin Bir Gecede Olmayacağını Biliyordu” – Yazan: Slavoj Žižek
07 Kas 2017: Ekim Devrimiyle Marksizm 20.yüzyılın iki egemeninden biri oldu. Marksizm yeni devrimlerle yüzyılımıza da egemen olmalı. #EkimDevrimi100Yaşında
07 Kas 2017:  Lenin, Marksizmin salt bir tarih teorisi ya da praksis felsefesi olmadığını, teori ile politikanın bileşimi olduğunu eylemli olarak gösterdi
07 Kas 2017: #Ekim Devrimiyle çekiç’e orak eklendi; ezilen ulusların simgeleri eklendi. Marksizm yüzyıl boyunca ezilenlerin mücadele bayrağı oldu.
07 Kas 2017: #EkimDevrimiyle Marksizm dünyadaki bütün ezilenlerin üst-ideolojisi ve politik kurmayı olmaya başladı.
07 Kas 2017: Ekimin büyük devrimcileri, Marksizmi Batı Avrupa’nın besili işçilerinin ideolojisi olarak katılaştıran çemberi kırdı.#EkimDevrimi100Yaşında
07 Kas 2017:  #EkimDevrimi, tarihini yenilgilerde bulan ezilenlerin binlerce yıllık iktidar iddiasını canlandırdı. Ezilenler ezecektir!
07 Kas 2017: Yüzüncü yılında büyük devrimcilere selam olsun. İktidarı fethetme cüreti gösterenlere selam olsun.
04 Kas 2017: TvP dergisi yayın yönetmeni Metin Kayaoğlu bugün Nürnberg’de “100. yılında Ekim Devrimi ve Sosyalizmin Güncelliği” panelinde konuşacak. Ziya Ulusoy, Hacı Demirkaya ve Volkan Yaraşır da konuşmacı.
29 Eki 2017: Bugünkü politik varlığımızı anti-Kemalizmde değil anti-Tayyip’te buluyoruz. Ama ideolojik olarak kendini Tayyip’e karşı Atatürk’e yakın bulandan Marksist çıkmaz.
29 Eki 2017: Tayyip’e karşı mücadele için Atatürk’e dayanmayız. Ama onları ayırmaya çalışırız. Atatürk cumhuriyeti de Tayyip cumhuriyeti de devrim davamızın dayanağı değildir.
29 Eki 2017: Gün cumhuriyet tartışması değil Tayyip’e karşı mücadele günüdür. Politika, geçmişteki değil bugün karşımızdaki düşmanla mücadeledir.
 
Yazarın Diğer Yazıları

Aynı kategoriden yazılar