Direneceğiz!

Özgür Gelecek Gazetesi Okurları

Bizler de sizler gibi, Gezi olaylarının oluşturduğu duyarlılığı vicdanında hisseden her insan gibi, hayatımıza, günlük yaşantımıza, okulumuza, suyumuza, ormanlarımıza, kimliklerimize, inancımıza ve cinsiyetimize her defasında daha da azgınca saldıran sisteme karşı demokratik haklarımızı kullanarak dayanışma ruhuyla sokaklara çıktık.

25 Haziran 2013 Salı sabahı saat 05.40’da aldıkları emirle ve de büyük bir keyifle kapıya dizilmiş Terörle Mücadele ekipleri sanki Roboski’de 34 Kürdü katledenleri, Reyhanlı’nın faillerini, günde beş kadını katledenleri, bedenine yaşından fazla mermi saplanan Uğur’un katillerini, koyun otlatırken küçük bedeni havan mermisiyle parçalanan Ceylan’ın katillerini ve sanki Ethem’i, Mehmet’i, Abdullah’ı katledenleri yakalamış gibi, “Gel bakalım, çantan nerede, puşin nerede, şapkan nerede, o kim, bu kim, şurada ne yaptın, burada ne yaptın?” derken yol uzanır nezarethaneye. Geldin mi tek kişilik TEM hücresine… İnsansın, reflekslerin insanidir ama koşullar insanlar için değildir. Nezaret koşullarını protesto edip gelen yemeği almadığında, emniyette ifade vermek istemediğinde artık örgüt talimatıyla açlık grevi yapan ve örgüt terbiyesi almış militana dönüştürülürsün. İleride “Özgürlük Hakimi” sorar: “Neden gittin eyleme? Evinden alınan CD’de şu şiir çıktı. İbrahim Kaypakkaya, Mahir Çayan kitaplarını neden okuyorsun? Neden yemek yemedin, açlık grevi yapmanı örgüt mü emretti?”

Avukatlar, bizlerin anayasal ve demokratik haklarımızı kullandığımızı beyan etseler de, okul sıralarında, stajlarda çürüttükleri dirseklerinin hakkını ellerinden gelen bütün çaba ile verseler de nafiledir. Bize bakan surat ifadesi, “Geçti dost kervanı, eğleme beni” der gibidir. Ve devam eder Özgürlük Hakimi: “13 kişinin tutuklu yargılanmasına!..” Sincan F Tipine otobüs kaldırılıyor kaçırmayalım!

Velhasılıkelam, Hrant’ı katleden örgütlü güruh bulunamaz iken, Ethem’in, Mehmet’in, Abdullah’ın ve daha nicelerinin katilleri salıverilirken, bizler sadece demokratik haklarımızı kullanarak sokaklara çıktığımız için örgüt üyesi ilan edildik. En ufak muhalefete azgınca saldıran, tahammül sınırı düşük bu sisteme diyeceğimiz şudur ki;

Hepimiz Ethem’iz!

Direneceğiz!

Her yer Taksim, her yer direniş!

Kahrolsun bağzı şeyler 😀

Yalnız olmadığımızı biliyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları

Aynı kategoriden yazılar